Merak etme. Bizimle güvendesin. Prosedür gereği seni korumak için bir ajan görevlendirdik. | Open Subtitles | لا تقلق ، سنبقيكَ بأمان إنّه إجراء لتعيين عميل لحمايتكَ |
Seni üzdüğünü biliyorum, evlat. Ama seni korumak için yaptım. | Open Subtitles | أعلمُ أنكَ تتأذى يا بني لكنني فعلتُ ذلكَ لحمايتكَ |
Haklı, baksana baban seni korumak için neler yapmış. | Open Subtitles | -إنّها محقّة، تأمّل ما فعله أبوكَ لحمايتكَ |
Her ne yaptımsa, yaptım... seni korumak için. | Open Subtitles | مهما كان ما فعلتُه ، فعلتُه... لحمايتكَ |
Endişe etme. seni korumak için bu. | Open Subtitles | لا عليكَ، إنّها لحمايتكَ |
Endişelenme. Jesse ile ben seni korumak için buradayız. | Open Subtitles | لا تذعر، نحنُ هُنا لحمايتكَ |
Evet, seni korumak için. | Open Subtitles | أجل, لحمايتكَ, أليس كذلك ؟ |
Tyler, sorun yok. seni korumak için buradalar. | Open Subtitles | لا بأس يا (تايلر) إنّهما هنا لحمايتكَ |
Damon, eğer onu seni korumak için yaptıysa... | Open Subtitles | ( دايمُن)، إذا فعل ذلك لحمايتكَ... |