Korkarım bana kızını kaçırma planlarından bahsetmedi. | Open Subtitles | أخشى أنه لم يبلغني عن أي مؤامرة لخطف ابنته |
Gördüğüm kadarıyla, siz davalısınız, ...bir kadını kaçırma, uyuşturma ve tecavüz suçuyla suçlanıyorsunuz. | Open Subtitles | كل مايهمني , هو أنك متهم بالتأمر لخطف sedate and rape a woman. |
Kelepçeler.Yani,sonuçta birini kaçırmak için milyonlarca kolay yol var. | Open Subtitles | القيود هناك مليون طريقة أسهل لخطف شخص ما |
Bir bovling çalışanını kaçırmak için iyi bir neden. | Open Subtitles | ذلك سيكون سبباً وجيهاً لخطف موظف البولينغ في الزقاق |
Bu adam sorumlu olduğu kişilere o kadar bağlı ki tanıdığı insanları kaçırıp onları soymayı göze alıyor. | Open Subtitles | هذا الرجل يشعر بالتزام قوى تجاه من يعيلهم لدرجة انه على استعداد لخطف و سرقة أناس يعرفهم |
Bu oç her kimse ensesi bizden birini kaçıracak kadar kalınmış. | Open Subtitles | أياً كان هذا الحقير، فقد وصلت به الجرأة لخطف أحدنا |
Birileri dans esnasında başkanın kızını kaçırmayı planlıyor. | Open Subtitles | شخص والتخطيط لخطف ابنة الرئيس ونحن هنا في الرقص. |
Birini kaçırmaya En az 2-3 kişi gerekir. | Open Subtitles | انت تحتاج على الاقل من 2-3 رجل لخطف شخص ما |
Bir polis sözcüsü, bunun denizaşırı bir çocuk kaçırma örgütünün çöküşü olduğunu onayladı. | Open Subtitles | متحدث بإسم الشرطة أكد أنه تم كشف منظمة دولية لخطف الأطفال |
Bu adam kaçırma ve saldırganlık suçları teşkil ettiği gibi... bir cinayete de sebep oldu. | Open Subtitles | لخطف إجرامي وأعتداء والإشتراك في جريمة |
Manny Umaga, araba kaçırma, çok sayıda oto hırsızlığı ve silahlı saldırı suçlarından içerde yatmış. | Open Subtitles | ماني أوماغا"، قضى فترات في السجن لخطف وسرقة السيارات والهجوم بالأسلحة |
Bir adamı ele geçirme, kaçırma planı. | Open Subtitles | للإمساك، نعم لخطف رجل واحد، وليس للقتل |
Evet. Ama neden kendi oğlunu kaçırmak için silah kullansın? | Open Subtitles | أجل ، ولكن لماذا تحتاج إلى سلاح لخطف ابنك؟ |
Elizabeth'i kaçırmak istiyormuş. | Open Subtitles | " ذهب إلى هناك لخطف " ىليزابيث كيف عرفت ؟ |
O zavallı kızı kaçırmak için yaptığın herşeyi bulacaklar. | Open Subtitles | ! سيجدون كل شيء أحضرته لخطف تلك الفتاة المسكينة |
Söylüyorum size, bir İHA kaçırıp silahlandırıp yeniden programlamak özel bir deha gerektirir. | Open Subtitles | دعوني أخبركم، يتطلب هذا نوع خاص من العبقرية لخطف طائرة بدون طيار وتسليحها وإعادة برمجتها |
Gary parayı getirmezse, bayanı kaçırıp Gary'ye baskı yapmak için kullanacaktık. | Open Subtitles | في حالة أن " قاري " لم يظهر المال كنا نخطط لخطف الزوجة |
Kaçak zencilerin, valiyi kaçırıp beyazları öldürüp, Richmond'ı yakmak gibi bir planı varmış. | Open Subtitles | إتضح أن كانت هناك مؤامرة بفعل الزنوج الهاربين لخطف المحافظ و قتل بيض البشرة في (ريتشموند) و إشعال النار في المدينة |
Peki aynı kişiyse 3 çocuğu kaçıracak kadar güçlü olabilir mi? | Open Subtitles | السؤال هو، إذا كان نفس الجاني هل سيكون قوياً بما يكفي لخطف 3 أولاد صغار؟ |
Ama bir çocuğu kaçıracak kadar kötümüdürler? | Open Subtitles | يبدو أنه تم إغرائهم أخلاقياً لخطف الفتي |
Kendi ahlaksız tiyatronuzdan, bir belediye meclisi üyesini kaçırmayı nasıl ayarladığınızın itirafını almak için döverken hücremi ve Çavuşumun yumruklarını göreceksiniz. | Open Subtitles | سترّى زنزانتي و رقبائي أولاً ليأخذوا إعترافك حول تآمرك لخطف مستشار المدينة من مسرح الرذيلة خاصتكم |
- Seni kaçırmaya geldim. | Open Subtitles | تعال لخطف لك. |
Iosava'yı kaçırman için seni kimin tuttuğunu söylersin ya da çeneni kapalı tutarsın ve bende... senin beş - on yıl boyunca sıçtığın kaptan yemek yemeni sağlarım. | Open Subtitles | بإمكانك أن تخبرني من الذي قام بتعيينك لخطف ايسوفا أو يمكنك أن تختار الحفاظ على إغلاق فمك، وسوف نتأكد بأنك ستأكل وتتغوط من نفس الوعاء |