"لخوض" - Traduction Arabe en Turc

    • girmeye
        
    • yapmaya
        
    • konuşmayı
        
    Savaş gemilerimiz, askerlerimiz, şu anda sınırda Irak ile savaşa girmeye hazır bekliyor. TED بوارجنا جنودنا هي الآن على أحد الحدود شبه مستعدة لخوض الحرب.. مع العراق شبه مستعدة لخوض الحرب.. مع العراق
    1940'ta henüz savaşa girmeye hazır değildik. Open Subtitles بكل تأكيد لم نكن مستعدون لخوض غمار حرب، عندما اعلنا ذلك فى العام 1940
    Acaba avukatlık sınavına girmeye uygun muyum. Open Subtitles فيما إذا أنا مناسب لخوض إختبار نقابة المحامين
    Görünen o ki bu konuşmayı yapmaya hazır değilsin. Open Subtitles حسناً, من الواضح أنكِ لستِ مستعدة لخوض هذا النقاش
    Bak, nasıl görüldüğünü biliyorum ve üzgünüm ama ama bu konuşmayı şu anda yapmaya hazır değilim. Open Subtitles انظر، إنّي أعلم كيف يبدو الأمر. وإنّي آسفة، لكنّي لستُ مُستعدّة لخوض هذا الحديث الآن.
    Ya siz, sonsuz yoksulluk dışında silahınız olmadan bu savaşa girmeye hazır mısınız? Open Subtitles هل أنتم مستعدون لخوض تلك الحرب حاملين لا شيء سوا الفقر المدقع؟
    Bugün savaşa girmeye hazır olup olmadığımızı mı soruyorsunuz? Open Subtitles سيدي، أتسألني إن كنا متحضّرين لخوض الحرب اليوم؟
    Derin konulara girmeye hiç halim yok. Open Subtitles أنا لستُ مستعدة لخوض الحوارات المعقدة.
    Ben sizinle ebedi bir savaşa girmeye hazırım. Open Subtitles انا على استعداد لخوض حرب بلا نهاية ضدكم
    - Hey! - O kadar detaya girmeye gerek yok. Devam edelim. Open Subtitles لا حاجة لخوض كل التفاصيل
    Buraya Avcı Sınavı'na girmeye geldik! Open Subtitles إنّنا هنا لخوض إختبارات صيدٍ!
    Müttefik kuvvetlerinin artık sıcak çatışmaya girmeye hazırlandığı o anlarda Chamberlain Kral'a halefi olarak Churchill'i gösteriyordu. Open Subtitles ...و مع بدء أستعدادات الحلفاء لخوض غمار المعارك ذهب ( تشمبرلين ) إلى القصر ليقدم .... أستقالته إلى الملك , و ينصحه بأن يرسل فى طلب
    Davada medeni bir şekilde konuşabileceğim için memnunum. Her zaman da anlaşma yapmaya hazırımdır. Open Subtitles سعيد لخوض هذا الحوار المدني، وأنا مستعد دومًا لأبرام الصفقات.
    Çünkü kendimi o konuşmayı yapmaya hazır hissetmiyorum. Open Subtitles لانني لست جاهزا لخوض هذه المحادثه
    Bak, sana bir teklif yapmaya hazırım. Open Subtitles انظر , انا مستعده لخوض اتفاقية معك
    Bu konuşmayı yapmaya hiç niyetim yok. Open Subtitles أنا فقط ثملة قليلاً لخوض هذه المحادثة
    Kendimi bu konuşmayı yapamayacak kadar hazır hissettiğimde. Open Subtitles بمستقبل بعيد كفاية كوني لست مستعدة لخوض تلك المحادثة الآن

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus