Orada kemiğinden parça yiyecekler daha sonra yüzünü yarıp, böcekleri çıkaracağım ve yüzünü dikmek için altın bir iğne kullanacağım. | Open Subtitles | و هناك ستزيل هذه الحشرات أجزاءاً من العظام و بعدها سأشق و جهكِ و اُخرج هذه الحشرات و أستخدم الخيوط الذهبية لخياطة وجهكِ |
Bir doktorun bunu dikmek için geleceğini söyledin. | Open Subtitles | إعتقدتُ أنّكِ قُلتِ الطبيب كان قادم لخياطة هذا |
Evet, aslında ben acil servisin yaranı dikmek için daha uygun bir yer olacağını düşünüyordum. | Open Subtitles | في الواقع كنت أفكر ان الطواريء هو المكان الملائم لخياطة الجروح |
Kişi öğrenmek için gelir ve benden dikiş öğretmemi isterdi. | Open Subtitles | الشخص يمكن أن يأتي للتعلم، وطلب مني أن نعلمهم لخياطة. |
Parmakları hala yerinde ama dikiş atılması gerekiyor. | Open Subtitles | حسناً , يبدو ان اصابعها بخير .. لكن والدتكك تحتاج لخياطة |
Şampiyonluk maçında devre arası konserini ekip Debbie Harry'nin vajinasını dikme ayinine katılan adam mı? | Open Subtitles | الرجل الذي لم يحضر حفله في المباراه النهائية للكرة ليحضر أحد الطقوس الشيطانية , لخياطة مهبل امرأة |
Dr. Lavrov Smith'in yarasını dikme şansı olmadığını söyledi. | Open Subtitles | (لافروف) أنّه لمْ تسنح له الفرصة لخياطة جُرح (سميث). |
Küçük yaraları dikmek ve kıymıkları çıkarmak için bir ecza çantam var. | Open Subtitles | لدي حقيبة طبية صغيرة لخياطة الجروح الطفيفة و سحب الشظايا |
Frank için bu kadar uzun sürecekti, işte, dikmek için | Open Subtitles | وسوف يستغرق فترة طويلة لفرانك، هنا، لخياطة لكم. |
Eliot'a da söyle kurşun yarasını dikmek için gerekli şeyleri alsın. | Open Subtitles | وأخبر (إليوت) أن يشتري ما يحتاج إليه لخياطة جُرح طلقة ناريّة. |
Yarayı dikmek için ipliği zar zor buldum. | Open Subtitles | أنا بالكاد كان موضوع كافية - لخياطة الجرح. |
Karaciğer iki eşit parçaya ayrıldığında, her bir takım hassas dikiş işine başlıyor. | Open Subtitles | وبمجرد أن تم شطر الكبد ، بدأ كل فريق مُهمة دقيقة للغاية لخياطة الجراحة |
dikiş ipliğine, bandajlara, ve antibakteriyel bir şeylere ihtiyacımız var. | Open Subtitles | نحن بحاجة لخياطة الجروح، ضمادات، وأي شيء مضاد للجراثيم. |
Will'in yarasına dikiş attı ve Zak'in gözlerini sardı, bunlar vicdan azabı ve suçluluk duyduğunu gösterir. | Open Subtitles | أستغرق وقتاً كافياً لخياطة جرح ويل و تضميد عيون زاك وهذه أفعال الندم والشعور بالذنب |