"لدرجة أني" - Traduction Arabe en Turc

    • o kadar
        
    • kadar çok seviyorum
        
    Gerçek dünyaya o kadar sinirliydim ki bu korkunç canavarları yarattım. Open Subtitles كنت غاضب جداً من العالم الحقيقي لدرجة أني صنعت هذه الوحوش
    Lokanta o kadar başarılı ki özel faks hattı açmak zorunda kaldım. Open Subtitles فمطعمي ناجحٌ للغاية لدرجة أني أضطريت بأن أضع خط فاكس خاص له
    Fırın eldiveni yangını söndürmekle o kadar meşguldüm ki renk koymayı unuttum. Open Subtitles لقد إنشغلتُ في إطفاء حريق الفرن لدرجة أني نسيت وضع اللون به
    Tümörün o kadar büyük ki şu anda yürüyebilmene bile şaşırdım. Open Subtitles ورمك كبير جدا لدرجة أني مصدوم بقدرتك على السير إلى هنا
    Bu kadar kolay kaybedemeyecek kadar çok seviyorum. Open Subtitles حسناً , أحبه لدرجة أني لن أدعه يفلت مني بهذه السهولة
    Hak ettiği geleceğe sahip olmasını isteyecek kadar çok seviyorum onu. Open Subtitles أحبها لدرجة أني أريدها أن تحظى بمستقبل تستحقه
    Tanım konmuş, ilaçlarım verllmiş ve göz ardı edilmiştim ve bu zamana kadar sesler tarafından o kadar işkence görmüştüm ki onları kafamdan atmak için kafamda bir delik açma teşebbüsünde bulundum. TED تم تشخيصي، تخديري و إهمالي، وكنت الآن معذبة بشدة من قبل الأصوات لدرجة أني حاولت أن حفر حفرة في رأسي لإخراجها.
    o kadar etkilenmiştim ki, ekibine gönüllü olarak katılarak bu yöntemi öğrenmeye karar verdim. TED كنت مشدوهاً لدرجة أني قررت تعلم هذا النهج وذلك بالانضمام إلى فريقه كمتطوع.
    Düşünümekten bitap düştüm. o kadar zordu ki bir deri bir kemik kaldım. TED لقد كان الأمر صعبًا جدًا لدرجة أني أصبحت بهذا النحف.
    o kadar seviyorum ki, bir an için, dünyanın en iyi eşine sahip olduğumu unuttum. Open Subtitles أنا أحب شجاعتك وصلابتك أحبهما جداً لدرجة أني لدقيقة كدتُ أنسى
    Fotoğrafı o kadar beğendim ki, göğüs ucunu kestim ve şimdi sağlık kulübü kimlik kartımda kullanıyorum. Open Subtitles أعجبتني الصورة للغاية لدرجة أني قصصت الحلمة وأستعملها في بطاقة النادي الصحي.
    o kadar ince keser ki eti göremezsin bile. Open Subtitles قطعت شرائح رفيعة لدرجة أني عجزت عن رؤيتها.
    Aslında gidiyor. o kadar hoşuma gidiyor ki, bir daha vuracağım. Open Subtitles في الحقيقة أن أستمتع بذلك أنا أستمتع به جدا لدرجة أني سأقوم به مرة أخرى
    o kadar gerginim ki köpeğimi öptüm ve kız arkadaşıma pire banyosu yaptırdım. Open Subtitles أنا متوتر لدرجة أني قبلتُ كلبي وأعطيت صديقتي حمام براغيث
    o kadar saygı duyuyorum ki onlardan tamamıyla uzak duruyorum. Open Subtitles أنا أحترمهم كثيراً لدرجة أني أبتعد تماماً عنهم
    o kadar saygı duyuyorum ki onlardan tamamıyla uzak duruyorum. Open Subtitles أنا أحترمهم كثيراً لدرجة أني أبتعد تماماً عنهم
    o kadar çok sandviç kurabiyemiz vardı ki, sonunda Open Subtitles أعد الكثير من كعك البسكويت لدرجة أني في النهاية صرت أقول
    o kadar seviyorum ki, kemiklerine kadar kanını çekmek istiyorum! Open Subtitles كثيرأ لدرجة أني أُريد أن امتصه .و اُجفف دمه
    Çünkü onu o kadar çok seviyorum ki onunla birlikte olmak için birinin boğazını bile keserim'' dedi. TED لأني أحبه كثيرًا لدرجة أني قد أشق حنجرة شخص ما لأكون معه."
    Hayatımı onunla geçirmek isteyecek kadar çok seviyorum. Open Subtitles لدرجة أني أريد أن أقضي بقية حياتي معها

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus