Bir dakikalığına telefonu kullanmak istediğini söyledi. | Open Subtitles | قالت بأنّها كانت تُريد استعمال الهاتف لدقيقةٍ. |
Bağırsaklarımı boşaltmak ve Batman'in maceralarını öğrenmek için bir dakikalığına ayrılıyorum ama döndüğümde bir bakıyorum, dairem olmuş kabare. | Open Subtitles | ما يخرج الرجل لدقيقةٍ يفْرغ فيها أمعاءه " ويكمل قراءته لمغامرات " بات مان إلا ليعود ويكتشف أن شقته تحولت إلى ملهى ليلي |
Bir dakikalığına arkamı döndüm ve sonrasında yok oldu. | Open Subtitles | إلتفتُ لدقيقةٍ واحدةٍ وقد إختفى |
Bir dakikalığına uğrayabilirim. | Open Subtitles | يُمكنني المجئ لدقيقةٍ. |
Hiçbir şey! (Homurtular) Umarım frikik vermem. (Gülüş) Bunun için ödeme yapmamıştınız. (Gülüş) Ve bir dakikalığına düşünmenizi istiyorum, çünkü hepimizde var - Burada "erteleme tuşu" benzetmesini kullanmayı seviyorum - içinizde fokurdayan harika fikirlere sahipsinizdir. | TED | (همهمات) أمل أني لن أريكم ذلك. (ضحك) لم تدفعوا ثمن ذلك. (ضحك) وكلّ ما أريده منك هو التفكير لدقيقةٍ ، لأن كلّ ما نملكه- أحب استخدام التّشبيه والتّمثيل "زر الغفوة الداخلي"- تملك هذه الأفكار المدهشة التي تتدفق وتتظهر. |
Yani -- CA: Seni bir dakikalığına böleceğim, kitabından bir sözle, çünkü "Homo Deus"ta duyarlılık, bilinçlilik ve bu sıra dışı insan kabiliyeti hakkındaki en mantıklı, en anlaşılır açıklamayı veriyorsun. | TED | لذا... كريس: سوف أدفع الأمر للخلف لدقيقةٍ وحسب، فقط لكتابك الخاص، لأنك في كتابك " الأنسان الخارق" لقد طرحت واحد من أكثر الحسابات المفهومة والمتماسكة حول الشعور، وحول الوعي، وهذا النوع الفريد من المهارات البشرية. |
Sadece bir dakikalığına. | Open Subtitles | لدقيقةٍ فقط |
Birkaç dakikalığına. | Open Subtitles | لدقيقةٍ فقط. |