"لدليل" - Traduction Arabe en Turc

    • kanıt
        
    • kanıta
        
    • ipucu
        
    • delil
        
    • kanıtı
        
    • kanıtlara
        
    • delile
        
    • rehberi
        
    • somut
        
    • kitabına
        
    kanıt bulabilmek adına cesedi incelemeliyiz, böylece bunu kimin yaptığını bulabiliriz. Open Subtitles علينا فحص الجثة حتى نتوصل لدليل حتى يسعنا العثور على الفاعل
    Ama başka bir kanıt istiyorsan şuradan bir fotoğraf bulabilirim sana. Open Subtitles لكن إن كنتِ بحاجة لدليل متأكد من أني سأجد صورة هنا
    Eğer bir ilişkisi varsa bunu kullanabiliriz ama önce kanıt lazım. Open Subtitles إن كانت تحظى بعلاقة غرامية، يمكننا إستخدام ذلك، لكننا بحاجة لدليل
    Masumiyetini ispatlayacak kanıta ulaşmaya çalışıyorum Open Subtitles أحاول الوصول لدليل قد يساعد في إثبات برائتك
    Angela, güzel bir çizimden daha fazla kanıta ihtiyacım var. Open Subtitles أنجيلا, أنا بحاجة لدليل أكثرمن مجرد هذا الرسم
    İpucu muhabbetinde falan fizikçilere hakaret ediyormuşuz gibi gözüküyor. Open Subtitles يبدو و كأننا نستشير شبكة روحانية طلباً لدليل أو شيء ما
    Hafızanı bir kanıt haline getirmene yardım etmek istiyorum. Benim gibi şüpheci birinin bile bir hata bulamayacağı kanıt. TED أرغب بمساعدتك بتحويل ذاكرتك لدليل دليل، حتى عالم ذاكرة مشكك مثلي لن يجد غلطاً فيه.
    Bu konunun tıbba geçmesi için daha çok kanıt bulunmalı. TED لم يتطور هذا بعد لدليل حتى يمكن أن يُمارس.
    kanıt lâzım adama, kanıt. Open Subtitles لو سألتني، فهو متخبط والموقف غريب، وهو يحتاج لدليل
    Bu hayatımda vereceğim en ciddi karar. kanıt istiyorum. Open Subtitles هذا القرار الذي سأتخذه هو أكثر القرارات جدية في حياتي و أحتاج لدليل
    Sürekli bunu söylüyorsun ama hiçbir delilin yok, kanıt lazım. Open Subtitles تستمرُ في قولِ ذلك، لكنكَ لا تُقدِّم أي دليل. انظُر، أحتاجُ لدليل
    Sadece bir önseziyle, sağlam kanıt olmadan... Open Subtitles هذا مبني على الحِس الباطني. بحاجة لدليل قاطع.
    Sonra, dört aylığına Londra'da kiraladığı şu evi bulduğumda, bir kanıt buldum diye çok heyecanlandım, düşündüm ki işte bu, işte aşk yuvasını buldum. Open Subtitles لقد أستمتعت جداً حين عرفت أني وصلت لدليل يربطه بشقة قام بتأجيرها
    Bir kanıta ihtiyacım olduğunu söyledin ben de bulmaya gittim. Open Subtitles لقد قلت أنك بحاجة لدليل. لذا ذهبت لأبحث.
    Başkan düşünceli ve analizci biridir. kanıta ihtiyacı var. Open Subtitles الرئيس شخصٌ يفكر بعمق ومُحلل، يحتاج لدليل
    Eğer Sam insanları öldürmesi için Lisa'yı kullanıyorsa, kanıta ihtiyacımız olacak. Open Subtitles إذا كان سام يستدعي ليسا لتقتل الناس نحتاج لدليل
    Şırınganın kalanını bulursanız, sahibi konusunda ipucu bulabilirsiniz. Open Subtitles إذا تمكنت من إيجاد بقية المحقن، ربما ستصل لدليل يوصل لمالكه.
    Evet, zorla girildiğine dair bir delil vardı. Open Subtitles أجل ، هنالك لدليل بالنسبة للسرقة
    Hiç kanıtı da yok. Bir kaç tüfek, hepsi bu. Open Subtitles لا وجود لدليل حقيقي بعض البنادق هذا كل شيء
    Milisi gönderip savunmayı zayıflatmak için bu adamın fikrinden başka kanıtlara ihtiyacım var. Open Subtitles أنا بحاجة لدليل أكثر إقناعاً عن رأي ذلك الرجل قبل أن أضعف قوة الدفاع بتسريح الميليشيا
    Onu soygunla ilişkilendirecek küçücük bir delile ihtiyacım var, hepsi bu. Open Subtitles أحتاج لدليل آخر صغير كي أربطهُ بالجريمة
    Şimdiden tahmin edebiliyorum. Lanet olası "Telefon rehberi Katili" olarak anılacak. Open Subtitles بإمكاني سماعه الآن، سيلقب اللعين ''القاتل وفقاً لدليل الهاتف''
    Ama arama iznini desteklemeden önce daha somut bir şey görmeliyim. Open Subtitles لكن أنا بحاجة لدليل قوي. قبل أن أصدر مُذكرة إعتقال.
    Öğrenci el kitabına göre, katılabilir. Open Subtitles بالنسبة لدليل الطالب ؛ بإمكانه المشاركة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus