İki kadının otopsisinde ortaya çıkan sakinleştiricinin miktarı uçak tutması için alınandan çok daha fazlaydı. | Open Subtitles | الممنوعات التي تبين في التشريح أن المرأتين تناولو الكثير منها أكثر من أي أحد يتناول لدوار الجو |
Kalkıştan önce uzay tutması için birkaç ilaç al. | Open Subtitles | خذ بعض من هذه الحبوب لدوار الجو قبل أن نُقلع. |
Deniz tutması ilaçları, her zamanki şeyler. | Open Subtitles | أدوية لدوار البحر. أمور مُشتركة. |
Deniz tutmasına karşı her birine ilaç vermişler. | Open Subtitles | أعطوها دواء لدوار البحر، تناوله الجميع. |
Deniz tutmasına karşı şu iki şeyi aldım. | Open Subtitles | لدي هذين لدوار البحر |
Deniz tutması için sana verecek ilacım yok. | Open Subtitles | لا أملك أي أدوية لدوار البحر هنا |
Bazen, ama bugünkü daha çok deniz tutması. | Open Subtitles | ... أحياناً,لكنّاليوم أكثر عرضة لدوار البحر - ... الجفاف- |
Deniz tutması için bir şey önerebilir misin? | Open Subtitles | أتنصحُنا بعلاجٍ لدوار البحر؟ |
Uçak tutması için kullanılır. | Open Subtitles | إنه يُستخدم لدوار الجو. |
Uçak tutması için kullanılır. | Open Subtitles | إنه يُستخدم لدوار الجو. |