Dört ila altı hafta içinde bükülen adamlarımızın çoğu evlerine dönebilecekler umarım uyuşturucudan arınmış olarak. | Open Subtitles | من أربعة لستة أسابيع سيكون بإمكان الرجال المتدفقين العودة لديارهم على أمل العلاج من الإدمان |
- Sadece evlerine gitmek istiyorlar. | Open Subtitles | يخشون الخروج إنهم يريدون العودة لديارهم فحسب |
Bazıları evlerine kazanarak bazıları da kaybederek dönecek. | Open Subtitles | البعض سيعودون لديارهم رابحين والبعض الآخر سيعودون خاسرين |
5 tanesi de Misyon'da kurulun bu problemi çözüp onları evlerine göndermesini bekliyor. | Open Subtitles | ينتظرون المجلس ليوافق لرحلاتهم ليعودوا لديارهم |
Ülkelerini dönmeye, inanılır bir korkusu olan yabancıları koruyan kanunlarımız var. | Open Subtitles | حسناً، لدينا القوانين هنا التى تحمي الأجانب الذين عِندهم رهبة شديدة من العودة لديارهم |
Eğer dürüst bir akıl hocası olsaydım onlara evlerine gitmelerini ve ve böyle bir şey için savaşarak hayatlarını tehlikeye atmamalarını söylerdim. | Open Subtitles | -فلو كنت ناصحاً صادقاً مع العرب لكنت نصحتهم بالعودة لديارهم -وأن لا يتحملوا مخاطرة القتال من أجل هذه الأمور. |
Eğer bu radikalleri suçüstünde yakalarsam Çalışma Bakanlığı onların hepsini evlerine geri yollardı. | Open Subtitles | إن تسنّ لي القبض على أولئك المُتطرّفين... ذوي الأيادي المُضرّجة بالدماء، فسيتوجّب على قسم العمالة... شحنهم جميعاً على متن قوارب عائدة لديارهم. |
Onlar iyi John. Çoktan evlerine vardılar. | Open Subtitles | -لا، إنّهم بخير يا (جون)، قد عادوا لديارهم |
Ülkelerini dönmeye, inanılır bir korkusu olan yabancıları koruyan kanunlarımız var. | Open Subtitles | حسناً، لدينا القوانين هنا التى تحمي الأجانب الذين عِندهم رهبة شديدة من العودة لديارهم |