Buradaki herkes gibi yapman gereken bir işin var. | Open Subtitles | حسنًا، لديكِ عمل لتفعليه، مثل أيّ أحد آخر هنا. |
Galweather'da harika bir işin var ve daha iyi yerlere de geleceksin. | Open Subtitles | لديكِ عمل رائع في "غالويذر"، ولديك عمل أفضل ينتظركِ في المستقبل. |
Çok büyük bir işin var, çok büyük. | Open Subtitles | لديكِ عمل ضخم، ضخم. |
Sonra herkes hangi annenin götüreceğini konuştu ve sonra hepsi birden bana bakıp "biliyoruz, sen çalışıyorsun" dediler. | Open Subtitles | وحينها بدأ الجميع بالتفكير في أي الأمهات سوف تأخذهم وحينها نظروا جميعاً إلي وقالوا " نعلم أن لديكِ عمل " |
Yani, demek istediğim sen çalışıyorsun.. | Open Subtitles | اقصد ان لديكِ عمل |
İşi birden böyle bırakmak hiç hoşuma gitmiyor ama ne de olsa işin yok. | Open Subtitles | اكره أن اترككِ هكذا, دون رعاية لطفلك, ولكن, ليس لديكِ عمل |
Yapman gereken bir işin var. | Open Subtitles | لديكِ عمل للقيام به |
Hayır, olmaz. Çok önemli bir işin var. | Open Subtitles | أنتِ لديكِ عمل هام لانجزه. |
En azından senin bir işin var. | Open Subtitles | على الأقل لديكِ عمل |
Artık harika bir işin var. | Open Subtitles | أصبح لديكِ عمل رائع |
bir işin var. | Open Subtitles | لديكِ عمل. |
bir işin var. | Open Subtitles | لديكِ عمل |
Hayır, "biliyoruz, sen çalışıyorsun" demediler. | Open Subtitles | لا، هن لم يقلن " نعلم أن لديكِ عمل " |
"biliyoruz, sen çalışıyorsun"... dediler. | Open Subtitles | هن قالوا " نعلم أن لديكِ عمل " |
Yani, demek istediğim sen çalışıyorsun.. | Open Subtitles | اوه , اقصد ان لديكِ عمل |
İşi birden böyle bırakmak hiç hoşuma gitmiyor ama ne de olsa işin yok. | Open Subtitles | اكره أن اترككِ هكذا, دون رعاية لطفلك, ولكن, ليس لديكِ عمل |