Bana söyleyecek bir şeyin varsa doğrudan söylemeni isterim. | Open Subtitles | لو كان لديكِ ما تقولينه لي أتمنى أن تقوليه وحسب |
Belki bazı şeyler artık değişmiştir. Belki kaybedecek bir şeyin kalmamıştır. | Open Subtitles | ربّما اختلفت الأمور الآن، ربّما ليس لديكِ ما تخسرينه |
Söyleyecek bir şeyin varsa, tam sırası, kendine sakla. | Open Subtitles | إن كان لديكِ ما يشغل بالك، فالوقت مناسب لتحتفظي به لنفسك. |
Bakıcının gitmesini. Diyecek bir şeyin varsa şimdi de. | Open Subtitles | المربية حتى تغادر إن كان لديكِ ما تودين قوله لي، فالآن هو الوقت المناسب |
Genelde söyleyecek bir şeyin vardır. | Open Subtitles | أنت عادة لديكِ ما تقولينه حول كل شيء |
Artık söyleyecek çok bir şeyin yok herhâlde? | Open Subtitles | لم يعد لديكِ ما تقولينه، أليس كذلك؟ |
Eğer söyleyecek bir şeyin varsa, söyle. Çıkar ağzından baklayı, şıllık. | Open Subtitles | إن كان لديكِ ما تقولينه , فانطقي به |
Söyleyecek bir şeyin yoksa neden aradın? | Open Subtitles | لماذا تتكلم مالم يكن لديكِ ما تقوله ؟ |
Bu sefer söyleyecek bir şeyin yok mu? | Open Subtitles | أليس لديكِ ما تقوليه هذه المرة؟ |
Her zaman söyleyecek bir şeyin varmış gibisin. | Open Subtitles | دوماً ما يكون لديكِ ما تقولينه. |
Söyleyecek bir şeyin varsa söyle gitsin. | Open Subtitles | إن كان لديكِ ما تقولينه، فقليه. |
Giyecek bir şeyin yok. | Open Subtitles | ليس لديكِ ما ترتدينه. |
- Kendin için bile söyleyecek bir şeyin yok. | Open Subtitles | -أليس لديكِ ما تدافعي به عن نفسكِ؟ |
Ama söyleyecek bir şeyin varsa... | Open Subtitles | إلا إذا لديكِ ما تقولينه. |
Söyleyecek bir şeyin yok mu? | Open Subtitles | ليس لديكِ ما تقولينه لي؟ |
Gizleyecek bir şeyin yokmuş gibi davran. | Open Subtitles | كأنّه لا يوجد لديكِ ما تخفينه |
O zaman kaybedecek bir şeyin yok. | Open Subtitles | إذن ليس لديكِ ما تخسرينه. |
O zaman kaybedecek bir şeyin yok. | Open Subtitles | إذن ليس لديكِ ما تخسرينه. |
- Söyleyecek bir şeyin var mı? | Open Subtitles | -هل لديكِ ما تـقوليه؟ |
En azından bakacak bir şeyin var. | Open Subtitles | -على الأقل لديكِ ما تتطلّعي إليه . |