Tatlım, senin bir yeteneğin var. | Open Subtitles | ، عزيزتي أنتِ لديكِ موهبة |
senin bir yeteneğin var. | Open Subtitles | أنتِ لديكِ موهبة |
Jules, senin bir yeteneğin var. | Open Subtitles | (جولز) لديكِ موهبة |
Yalan söylemek için doğuştan yeteneğin var ama altından kalkmak için yeterli zekaya sahip değilsin. | Open Subtitles | لديكِ موهبة فطريّة في الكذب لكن ليس ما يكفي من الذكاء لإدراك الأمر |
Bunun için doğuştan yeteneğin var Carrie Bradshaw. | Open Subtitles | لديكِ موهبة حقيقية في هذا يا (كاري برادشو) |
Demek istediğim onun yörüngesindeki insanlarla alakadar olmak gibi bir yeteneğin var. | Open Subtitles | يبدوا بأن لديكِ موهبة في التدخل لعالم الناس المحيطة به ؟ |
Ama senin son günlerinde onun geleceğini bilme ve seçimler yapma gibi bir yeteneğin var. | Open Subtitles | لكن لديكِ موهبة معرفة قدومه، وإتخاذ قرارات في أخر أيامكِ |
Ivana, Tanrı vergisi bir yeteneğin var. | Open Subtitles | إنسي التنظيف "آيفانا" ، لديكِ موهبة |
Resim konusunda Tanrı vergisi bir yeteneğin var. | Open Subtitles | لديكِ موهبة في الرسم |