Bobby, Sonny'e bir masa ve bir şişe En iyisinden ver, benden. | Open Subtitles | بوبي أعطي سوني منضدة جيدة. وزجاجة من أفضل ما لديك على حسابي |
IRA'yı teslim edebileceğine inanıyorsan En azından şahsi bir isteğinin de olacağını sanıyorum. | Open Subtitles | إذا توقعت أن بوسعك تقديم الإيرلنديين فأعتقد أن لديك على الأقل طلب شخصي |
Ordu, donanma, hava kuvvetleri ve özel kuvvetlerin gelip sana onları yerine koydurmadan önce En fazla iki saatin olacak | Open Subtitles | لديك على الأكثر ساعتان قبلما يصل الجيش ، ويجعلك تعيدها |
İçimden bir ses diyor ki masada bundan fazlası var. | Open Subtitles | شيء ما يقول لي أن لديك على الطاولة عرض أفضل |
Bu arada ağabeyim hakkında bildiğiniz her şeye ihtiyacım var. | Open Subtitles | سأحذركم في الوقت المناسب أحتاج كلّ شيء لديك على أخّي |
Sizler, hayatınızdaki gri gergedanlar üzerinde ne kadar kontrolünüz olduğunu düşünüyorsunuz? | TED | ما مقدار السيطرة الذي تشعر به لديك على وحيدات القرن في حياتك؟ |
En son ne zaman gerçekten çarpıldığın birinden çıkma teklifi aldın? | Open Subtitles | متى كانت آخر مرة شخص كان لديك على سحق يطلب منك ذلك؟ |
En azından evli olduğunu söyleyebilirdin. | Open Subtitles | حسنا، يمكن أن يكون لديك على الأقل قال لها أن كنت متزوجا. |
Yani En az yarım saat yada daha fazla zamanın var? | Open Subtitles | إذاً لديك على الأقل نصف ساعة, ربما اكثر؟ |
Dronları En sevmediğin binalara çarptırmaya çalışırım. McKay! | Open Subtitles | سأحاول جعل طلقاتهم تصيب المباني الغير مفضلة لديك على الأقل يا مكاي |
Bütün hatalarınıza rağmen En azından sizin için bir umut vardı. | Open Subtitles | بالرغم من كل عيوبك و هي كثيرة لديك على الأقل بصيص من الأمكانية |
Muhtemelen En az bir tane onur yaran vardır. | Open Subtitles | من المفترض آن يكون لديك على الاقل ندبة شرف وآحدة |
Beni sevmek zorunda değilsiniz, ama hayatta kalmak için En iyi şansınız benim. | Open Subtitles | ليس لديك لمثلي، ولكن أنا أفضل فرصة لديك على قيد الحياة. |
Dışarılarda bir yerde, senin çocuğun olduğunu bildiğimiz En az bir erkek evlat var. | Open Subtitles | في مكان ما في الخارج لديك على الأقل ابن واحد نحن متأكدون أنه ابنك |
Hala üç güzel sezonun daha var En azından. | Open Subtitles | لديك على الأقل ثلاثة مواسم جيدة مُتبقية في إنتظارك |
Hem rahim içi hem de dış gebeliğiniz var. | Open Subtitles | لديك على حد سواء داخل الرحم والحمل خارج الرحم. |
Hayır, büyük olasılıkla evinizde karbon monoksit sızıntısı var. Bir adamımız kontrol etmeye gitti. | Open Subtitles | لا، لديك على الأرجح تسرب أول أكسيد الكربون ببيتك، أرسلنا من يتفقد الأمور |
Senin kaç mesleğin var, adamım? | Open Subtitles | مرحبا , يارجل كم عدد الوظائف الى لديك على اى حال ؟ |
- ...ama sekiz saatlik uykudan sonra için. - ne? | Open Subtitles | و لكن لا تأخذوا منها حتى يكون لديك على الأقل ثماني ساعات من الأرق دون انقطاع |