durumu iyi,1.000 dolar verecek kadar inancı olan insanlar var | Open Subtitles | أُكتب شيكا بأكبر مبلغ وأرسله لدينا أشخاص يعيشون على الإعانات ولديهم من الايمان ما يجعلهم ينذرون ألف دولار |
Ama benimle... Camide, orada çalışmış insanlar var bizi o hapishaneye sokabilecek yasal bağlantıları olan insanlar. | Open Subtitles | لكن معي، لدينا أشخاص في المسجد الذين كانوا يعملون هناك، |
İçeride adamlarımız var, listede adının olduğunu bildirdiler. | Open Subtitles | لدينا أشخاص في داخل أخبرونا بأن هناك أوراق عليه أسمكَ. |
Bunu yapacak adamlarımız var. Arama emrimiz burada. | Open Subtitles | لدينا أشخاص ليقوموا بذلك، أترين، لدينا مذكرة تفتيش لهذا المكان. |
Hala NZT'nin etkisi altında olduğuna inandığımız gözaltında kişiler var. | Open Subtitles | لذلك لدينا أشخاص في الحجز نظن انهم مازالوا تحت تأثير عقار الـ ن.ز.ت |
Baba 1, sizden yaklaşık 55 metre uzakta yetkisi olmayan kişiler var. | Open Subtitles | -علم أجل وحدة " بابا 1 " لدينا أشخاص غير مصرح لهم يبعدون 60 ميلاً من هنا |
Demek istediğim, biz de mülteciyiz! Ve barınağa ihtiyacı olan hasta insanlarımız var. | Open Subtitles | أعني , نحن لاجئين أيضاً و لدينا أشخاص مرضى يحتاجون لملاجئ |
Arkamda, doğru yerde olan insanlar var. | Open Subtitles | خلفي لدينا أشخاص في المكان الصحيح |
Dedektif Franklin, ...burada konuşabileceği insanlar var. | Open Subtitles | أيها المحقق (فرانكلن) لدينا أشخاص هنا تستطيع التحدث معهم |
Patron, burada insanlar var. | Open Subtitles | أيّها الرئيس، لدينا أشخاص هنا |
Masa bekleyen insanlar var. | Open Subtitles | لدينا أشخاص ينتظرون الطاولات |
Bu ülkede inanılmaz bir yoksulluk içinde yaşayan insanlar var. | Open Subtitles | (كينغ). لدينا أشخاص في هذه البلاد تعيش في فقر لا يمكن تحمله. |
Masa bekleyen insanlar var. | Open Subtitles | لدينا أشخاص ينتظرون الطاولات |
Dışarıda bunu yapanı arayan adamlarımız var. | Open Subtitles | بدلاً من التواجد هُنا وتفتشون منزلها؟ لدينا أشخاص في الخارج يبحثون. |
Bankada ve meydanda adamlarımız var. | Open Subtitles | لدينا أشخاص في المصرف وفي الساحة |
Tabii, adamlarımız var... | Open Subtitles | طبعا، لدينا أشخاص يتكلفون بذلك. |
Bu senin sorunun değil, Morgan. Bu işleri halletmesi için diğer adamlarımız var. | Open Subtitles | نلك ليست مشكلتك يا (مورجان لدينا أشخاص آخرون لتولي ذلك |
Onu kontrol eden adamlarımız var zaten. | Open Subtitles | لدينا أشخاص للقيام بذلك |
İşinde adamlarımız var! | Open Subtitles | إنّ لدينا أشخاص في أعمالكم! |
Seninle bunu konuşacak kişiler var. | Open Subtitles | لدينا أشخاص سيتحدثون معكَ بشأن هذا |
Bu işi halledebilecek kişiler var. | Open Subtitles | لدينا أشخاص يستطيعون التدخل بهذا |
Orada hâlâ hayatta olan insanlarımız var. | Open Subtitles | لازال يوجد لدينا أشخاص ناجيون هناك |