28 yıLdır bu işi yapıyorum ben Bu şeyi durdurma şansımız var denedik bunu | Open Subtitles | أنظر , بكل إحترام لقد كنت أعمل في السكك الحديدية منذ 28 سنة أنا اقول لك لدينا فرصة حقيقية بإيقاف هذا الشيء لقد حاولنا |
Haiti'deki bir kar fırtınası kadar şansımız var bunu yapmak için. | Open Subtitles | ... وأتحدث عمّا إذا كان لدينا فرصة حقيقية تجعلنا نقوم بمثل هذا العمل |
Ve şimdi Jenny'nin de yanında olmasıyla gerçek bir şansımız var. | Open Subtitles | والآن بما أن "جيني" هي تذكرتك لدينا فرصة حقيقية |
Ve bu bir kez olduğunda sentetik kromozomlarla da aynı şeyi yapabilmek için gerçekten bir şansımız olduğunu düşündük. | TED | وعرفنا بأنها ما تم معرفة ذلك فإنه لدينا فرصة حقيقية أذا تمكنا من صنع كروموسومات صناعية لصناعة مورثات صناعية. |
Eğer havalimanına ulaşırsak ve vurulduğun gece hangi uçak inmiş öğrenirsek gerçekten bir şansımız olur LokSat'ın gerçekte kim olduğunu öğrenmek için. | Open Subtitles | اذا كنا نستطيع عبور المرجعية المطارات وتحديد ما طائرة هبطت ليلة كنت أطلقت عليهم النار، ثم لدينا فرصة حقيقية |
Fakat Daksha ve benim bir şansımız var. | Open Subtitles | ولكن أنا و"داكشا" لدينا فرصة حقيقية |
Burada gerçek bir şansımız olabilir, Em. | Open Subtitles | لدينا فرصة حقيقية هنا ، إم. |