| Hayır hayır. Yüne karşı alerjisi var. ve angoraya bir de ucuz ayakkabıya. | Open Subtitles | كلا، لديها حساسية من الصوف والوبر والأحذية الرخيصة |
| Yerfıstığına alerjisi var. | Open Subtitles | لديها حساسية من الفول السوداني |
| Yerfıstığına alerjisi var. | Open Subtitles | لديها حساسية من الفول السوداني |
| Teyzemin bazı grip ilaçlarına karşı alerjisi vardı ilaç alınca elleri ve kafası Michellin adamı gibi şişiyordu. | Open Subtitles | عمتي كان لديها حساسية من بعض الأدوية "ويديها تورمت مثل "الرجل الخطمي |
| Boğazında garip bir tad var fakat arı sokuğuna karşı alerjisi yok. | Open Subtitles | قالت بأنها لديها طعم فظيع بحنجرتها و ليس لديها حساسية من لدغ النحل |
| Sosyal hayata alerjisi vardır. | Open Subtitles | لديها حساسية من الحياة الاجتماعية السيئة |
| Rozanna'nın güneşe alerjisi varmış. | Open Subtitles | روزانا لديها حساسية من أشعة الشمس ، يا عزيزي |
| Bu arada Kızarkadaşımın kuruyemişe alerjisi var. | Open Subtitles | بالمناسبة سيدتي لديها حساسية من المكسرات كالفول السوداني - لا المكسرات الدسمة - |
| Betty'nin alerjisi var. | Open Subtitles | ـ لا بيتي لديها حساسية من الحيوانات |
| Kaz tüyüne alerjisi var. | Open Subtitles | لديها حساسية من ريش الأوز |
| Kaz tüyüne alerjisi var. | Open Subtitles | لديها حساسية من ريش الأوز |
| Özür dilerim, ama Peyton'ın köpeğimize alerjisi var sanırım. | Open Subtitles | أنا آسفة ، لكن أعتقد أن (بيتون) لديها حساسية من كلبنا |
| Köpeğe alerjisi var demek. Köpeğe alerjisi var. | Open Subtitles | لديها حساسية من الكلب |
| Biri sorarsa Fiona'nın patatese alerjisi var deyin. | Open Subtitles | اذا سأل احدهم، (فيونا) لديها حساسية من البطاطا |
| - Sperminize alerjisi var. - Spermime mi? | Open Subtitles | لديها حساسية من سائلك المنوي |
| Ayrıca o kızın fıstığa alerjisi var diye annene, fıstık ezmeli ve jöleli sandviç yaptırmadığını söyledi. | Open Subtitles | أنكَ جعلتَ أمكَ تتوقف عن صنع شطائر (زبدة الفستق) و (المربى) لأن تلك الفتاة لديها حساسية من الفستق |
| Adı Eva Perkins 38 numara giyiyor, Terazi burcu, fıstığa alerjisi var. | Open Subtitles | تدعى (ايفا بيركنز) ترتدي احذية وبرية بحجم 7 لديها حساسية من الفول السوداني |
| Yok, hayır. Ama biz evde fındık bulundurmuyoruz. Luisa'nın alerjisi var. | Open Subtitles | لا، لكن لا تضعي الجوز (لويسا) لديها حساسية من الجوز |
| Teyzemin bazı grip ilaçlarına karşı alerjisi vardı ilaç alınca elleri ve kafası Michellin adamı gibi şişiyordu. | Open Subtitles | عمتي كان لديها حساسية من بعض الأدوية "ويديها تورمت مثل "الرجل الخطمي |
| Belki de Tanrı'ya alerjisi vardır. | Open Subtitles | ربما لديها حساسية من الرب؟ |
| Demir dekstrana alerjisi varmış. | Open Subtitles | لديها حساسية من ديكستران الحديد |