"لديها خطة" - Traduction Arabe en Turc

• bir planı var
• planı vardı
• planlari var
• planı vardır
• Planı falan

Ama bildiğiniz üzere Bowser'ın bu konuya çözüm üretecek bir planı var.
لكن ، أتعلم في الحقيقة هي لديها خطة سوف تفعلها بشأن ذلك

Hükümetimizin Danimarka'nın sosyal devletçiliğini geliştirmek için bir planı var.
حكومتنا لديها خطة ان تنمي برنامج الرفاة الاجتماعي للدنماركيين

Adamlarımın tüm hükümet memurlarını haklamak için gizli bir planı var.
مقاومتي الشعبية لديها خطة سرية... لضرب كل المسئولين الحكوميين

Devletin bir planı vardı, ...ancak şiddetin önüne geçmek çok zordu.
الحكومة كان لديها خطة لكنها كانت مشغولة جدا في محاولة ايقاف العنف

Onun benimle ilgili planlari var ama ben onun gibi olmak istemiyorum.
الأمر أنها لديها خطة كاملة لي ولكنني لا أريد أن أصبح مثلها

Bu korkunç ergen işlerini halletmek için bir planı vardır.
. لديها خطة لتتعامل مع موقفك المراهق الرهيب

- Planı falan yok.
- وقالت إنها ليس لديها خطة.

Sana bir planı var demiştim.
أخبرتك انها دائما يكون لديها خطة

-İnan bana, bu kadının bir planı var.
هذه المرأة لديها خطة.

Onun yeni bir planı var.
كان لديها خطة جديدة

bir planı var ve bu akşam gerçekleştirecek.
لديها خطة وستنفذها الليلة

Ancak yunusların bir planı var.
إلا أن الدلافين لديها خطة

Caroline'ın hepsini yemek gibi bir planı var sanki.
يبدو أن (كارولاين) لديها خطة لأكلها جميعاً.

- Liv'in bir planı var.
ليف لديها خطة. أي خطة؟

Onun planıydı. Bilirsiniz, meclislerde böyle söylemek zorundayım -- Onun planıydı beni kısa bir süreliğine koruma altına vermek, henüz o okuyorken. Ama sosyal hizmet görevlisinin, farklı bir planı vardı.
كانت خطتها. تعرفون لابد ان اقول هذا في المنازل كانت خطتها أن أكون في الرعاية لفترة بسيطة في حين تدرس، ولكن الراعية الاجتماعية، كان لديها خطة مختلفة

- Gerçekten mi? Çünkü, Serena'nın, hepsini geri almak için bir planı vardı.
لأن سيرينا لديها خطة لاستعادة كل شي

Yine de vazgeçmedi. Bir planı vardı.
لكنها لم تستسلم أيضاً كانت لديها خطة

Ama öyle görünüyor ki tanrilarin Baska planlari var.
لكن يبدو ان الالهة لديها خطة مختلفة

Belki Makine gerçekten biliyordur. Belki de bir planı vardır.
ربما الآلة تعرف بالفعل ربما لديها خطة ما

Eminim b planı vardır.
أنا متأكدة أن لديها خطة طوارئ.

Planı falan yok!
ليس لديها خطة