Ama kainatın bizim için başka planları var. | Open Subtitles | ولكن يبدو الكون لديها خطط أخرى بالنسبة لنا. |
Akşam için planları var. Zamanında geri dönememekten endişeleniyor. | Open Subtitles | لديها خطط الليله وهي قلقة من العودة في الوقت المناسب |
Şehrin geniş bir Atlantik kıyı koridorunun bağlantı noktası olacak bir demiryolu ağı planı var, demiryolu Benin, Togo ve Gana boyunca uzayarak Fildişi Sahili'nin başkenti Abidjan'a gidecek. | TED | لديها خطط لشبكة من السكك الحديدية التي من شأنها أن تجعل منها مرساة لممر ساحلي أطلسي واسع، تمتد عبر بنين وتوغو وغانا، إلى أبيدجان، عاصمة ساحل العاج. |
Bilmiyorum, adamım. Onun çoktan Kıyamet ile alakalı sonumuz yakın yürüyüşü yapma planı var. | Open Subtitles | لا أعلم يارجل, قد يكون لديها خطط تعدّها لأجل نهاية العالم حاملة شارتها "النهاية قريباً". |
Erişte çorbasını her ne kadar sevsem de eşimin başka planları vardı. | Open Subtitles | . وركلت مؤخرتي بعيدًا أن العيشة تروقني وأنا آكل لا شيء غير طبق الرامن زوجتي كان لديها خطط اُخرى |
- Ekselanslarının başka planları vardır. | Open Subtitles | ربما صاحبة السمو لديها خطط أخرى. |
Belli ki başka planları varmış, o yüzden görüşürüz. | Open Subtitles | من الواضح انهُ لديها خطط اخرى لذلكَ إبحث عنها بنفسك |
Bence Bay Mutsuz'un kendi planları var. | Open Subtitles | حسناً,اعتقد ان شرطة اللا مرح لديها خطط لنفسها |
"Dayanak"ın kendi planları var. | Open Subtitles | نقطة الارتكاز لديها خطط لـ انتل |
Volmae'nin kendine ait planları var, tamam mı? | Open Subtitles | فولمي" لديها خطط لنفسها موافقة ؟" |
Ailemin benim için planları var. | Open Subtitles | عائلتي لديها خطط من أجلي. |
Geri dönecek. Kütüphanenin onun için planları var. | Open Subtitles | سيعود، المكتبة لديها خطط له |
Müvekkilimin senin müvekkiline bir takım fotoğrafları satma planı var. | Open Subtitles | عميلتى لديها خطط لبيع بعض صور موكلك. |
Müvekkilimin senin müvekkiline bir takım fotoğrafları satma planı var. | Open Subtitles | عميلتى لديها خطط لبيع بعض صور موكلك. |
Olmaz. Onun başka planı var. | Open Subtitles | . انها لديها خطط اُخري |
Ona tacımı verdim... ama onun başka planları vardı. | Open Subtitles | ..... اعطيتها تاجي لكنها كان لديها خطط آخرى |
Bir keresinde asker olacaktım ama hayat, hayatın benim için başka planları vardı. | Open Subtitles | كنت ذاهباً لأكون جندي مرة واحده في حياتي ولكن الحياه ... الحياه لديها خطط مختلفه لي |
Önsuç sona ermeden önce hükümetin bizim için daha büyük planları vardı. | Open Subtitles | حسنًا ، قبل انتهاء "ما قبل الجريمة"، الحكومة كان لديها خطط أكبر لنا. |
Belki majestelerinin başka planları vardır. | Open Subtitles | ربما صاحبة السمو لديها خطط أخرى. |
Aa, muhtemelen planları vardır. | Open Subtitles | على الأرجح لديها خطط. |
Ben nişanlılık sürecinin daha uzun sürmesini istedim ama Martha'nın başka planları varmış. | Open Subtitles | أردت إرتباطًا أطول لكن (مارثا) كان لديها خطط أخرى |
Bayan Herring'in kapıları açmak ile ilgili bir planı yok. | Open Subtitles | السيدة الرنغة ليس لديها خطط من فتح تأمين. |