Böbreğin yeni bir evi var. Böbrek nakledildi, bitti, git şimdi. | Open Subtitles | الكلية أصبح لديها منزل جديد بالفعل لذا، قضي الأمر، ارحل بعيداً |
Onunda Chestnut Hill'de, ...eskiden oturduğumuz eve yakın bir evi var. | Open Subtitles | لديها منزل في تشيستنت هيل كان قريبا لمكان سكننا جميعا |
Orada bahçeli, küçük bir evi var ve şehirde duvar kağıdı sattığı güzel bir işi. | Open Subtitles | لديها منزل صغير بحديقة ازهار , ووظيفة جيدة فى المدينة, تبيع ورق الحائط. |
- Sophie'nin de evi var. Sevgilisi de. | Open Subtitles | صوفي لديها منزل وحبيب |
Orada teyzesinin evi varmış. | Open Subtitles | إنّ لديه عمّة لديها منزل هُناك. |
Ormanda bir yerlerde bir evi vardı burada partiler düzenlerdi. | Open Subtitles | كان لديها منزل بالغابة حيث كانت تقيم الحفلات هناك |
Bir apartmanda. Denmar'da evi var. | Open Subtitles | في غرفة،هي لديها منزل في دينمار |
Yine de her ailenin böyle bir evi yok ya da adlarının verildiği tüm bir kasaba. | Open Subtitles | رغم ذلك ، ليست كل أسره لديها منزل مثل هذا أو أن تُسمى بلده بإسمهم |
Okyanus orada büyük bir evi var bize para ve koruma öneriyor ve Venezuela'nın, çok sıkı iade-i suçlu yasaları var. | Open Subtitles | لديها منزل كبير على الشاطئ و تعرض علينا المال و الحماية و فنزويلا لديها قوانين صارمة في تسليم المجرمين |
Blue Ridge'te dört yatak odalı muhteşem bir evi var. | Open Subtitles | لديها منزل ذات 4 غرف نوم مذهلة في "بلو ريدج". |
O ve Anna. Anna'nın teyzesinin orada bir evi var. | Open Subtitles | هي وآنا عمّة أنا لديها منزل هناك |
Eğer Bayan Schlegel fakirse ve bir ev istemişse ama bir evi var. | Open Subtitles | إذا الآنسة (شليغل) كانت فقيرة، إنأرادتمنزل.. لكنها لديها منزل. |
Ailemin orada bir evi var. | Open Subtitles | عائلتي لديها منزل هناك. |
Sloan'ın zaten iyi bir evi var değil mi? | Open Subtitles | لمَ؟ أليس لديها منزل رائع؟ |
Benim ailemin Montauk'ta bir evi var. | Open Subtitles | ( عائلتي لديها منزل في ( مونتاك |
Keilani'nin büyükannesinin Waimanalo'da bir evi var. | Open Subtitles | "كيلاني توتو) لديها منزل في "وايمانالو) |
Şey, annemin küçük bir evi var, Santa Barbara'ya yakın, birlikte takılırız. | Open Subtitles | حسناً، أمي لديها منزل صغير (بالقرب من (سانتا باربرة ...يمكننا فقط قضاء الوقت, و |
- Annemin de evi var, John'u da . | Open Subtitles | أمي لديها منزل, وجون |
Tina Turner'in Nice'de evi var... | Open Subtitles | (تينا تيرنر) لديها منزل في (نيس)، |
Stillwater'da evi varmış. | Open Subtitles | "لديها منزل في "ستيلوتر |
Annemin bir evi vardı. | Open Subtitles | -أمي لديها منزل |
Hayır ama annesinin Waco'da evi var. | Open Subtitles | لا، لكن أمّه لديها منزل في "ويكو". |
Yine de her ailenin böyle bir evi yok ya da adlarının verildiği tüm bir kasaba. | Open Subtitles | رغم ذلك ، ليست كل أسره لديها منزل مثل هذا أو أن تُسمى بلده بإسمهم |