"لديهم شيء" - Traduction Arabe en Turc

    • bir şeyi
        
    • bir şeyleri
        
    • şeyleri var
        
    • bir şey var
        
    • İşiniz mi var
        
    • ellerinde bir şey
        
    Uğruna yaşayacak bir şeyi olanların daha uzun yaşadığını duymuş. Open Subtitles أحدهم أخبرها المتزوّجون يعيشون أطول لأن لديهم شيء يعيشون لأجله.
    - Bu oğlanların da yapacakları bir şeyi yok. Belki güneşlenme terasını kullanabilirler. Open Subtitles هؤلاء الاولاد ليس لديهم شيء لعمله، لذا يمكنهم استخدام السطح الشمسي
    Kaybedecek bir şeyleri yokmuş. Bunlar yazıyordu. Open Subtitles ليس لديهم شيء يخسرونه ذلك ما كُتب في المقال
    Yiyecek bir şeyleri kalmadı. Kızıl Haç, Cenova'ya bir tren hazırladı. Open Subtitles ليس لديهم شيء ليأكلوه لذا, أرسلهم الصليب الأحمر فى قطار
    Öyle bir şeyleri var adı "Vücut yağı olmadığına inanamıyorum." Open Subtitles حسناً، لديهم شيء اسمه، "لا يمكنني التّصديق أنّه ليس مرهماً للجسم".
    Kapıları açmak için bir şeyleri var! Open Subtitles لديهم شيء ما لفتحوا به الباب
    Pekâlâ, mezunlar, küçük sınıfların size söylemek istediği bir şey var. Open Subtitles حسناً أيها المتخرجون، الغير متخرجون لديهم شيء يحبون قوله لكم.
    Öncelikle, sizinle alakalı ellerinde bir şey var mı bilmeliyiz. Open Subtitles بالبداية تريد أن نعرف إذا كان لديهم شيء عليك
    Ben saklayacak bir şeyi olan türde biri değilim. Open Subtitles أتعلم يا دكتور، أنا لست من نوع الرجال الذين يكون لديهم شيء يخفونه
    Sonunda, bir şeyi kutlayan sadece bizlerdik. Open Subtitles بعد هذا كله, نحن فقط من لديهم شيء ليحتفلوا من أجله
    Erkekler kaybedecek bir şeyi olmadığını düşündüklerinde çocuklara zararlı olabilirler. Open Subtitles من الممكن أن يشكل الرجال خطر على أولادهم عندما يظنوا أنه ليس لديهم شيء ليخسروه
    İnsanların internetten sildirmek istediği bir şeyi mutlaka vardır. Open Subtitles الجميع لديهم شيء يريدون إزالة من الإنترنت
    Bu dünyada söyleyecek bir şeyleri olmayan bir sürü insan var, ama yine de tüm zamanlarını konuşarak geçiriyorlar. Open Subtitles هناك الكثير من الأشخاص ..في هذا العالم ليس لديهم شيء يقولونه.. لكنهم يقضون وقتهم بالكلام
    Bu hastaların ortak bir şeyleri olmalı, gittikleri bir yer ya da yedikleri bir şey. Open Subtitles أتعلمين , أراهن بأن المريضين لديهم شيء مشترك كمكان كانوا يذهبون إليه أو طعام يأكلونه
    Bunun sebebi, genel olarak konuşursak çömezlerin söyleyecek bir şeyleri yoktur. Open Subtitles هذا لأن والحديث بشكل عام المرهونين ليس لديهم شيء ليقولوه
    Kapıları açacak bir şeyleri var! Open Subtitles ! لديهم شيء ما يفتحوا بها الباب
    Miranda ve Shaun'da Colin'in bir şeyleri var. Open Subtitles (ميراندا)و(شون) لديهم شيء يخص (كولن)
    Görünen o ki bir şey var, yoksa beni arıyor olmazlardı. Open Subtitles حسنٌ، واضحٌ أن لديهم شيء وإلا فما كانوا اتصلوا.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus