"لديه أصدقاء" - Traduction Arabe en Turc

    • arkadaşları var
        
    • dostları var
        
    • arkadaşı var
        
    • arkadaşı vardı
        
    • tanıdıkları var
        
    • arkadaşları vardır
        
    • dostu yok
        
    • dostu var
        
    • hiç arkadaşı
        
    • arkadaş olduktan
        
    • dostları olan
        
    Brody'nin her yerde arkadaşları var, 12 dil biliyor ortama uyum sağlar, yok olur. Open Subtitles ماركوس لديه أصدقاء فى كل مدينة و قرية من هنا و حتى السودان إنه يتحدث بأكثر من عشر لغات و يعرف جميع العادات المحلية
    Fakat birşeyi ile gurur duyuyorum... senin gibi arkadaşları var. Open Subtitles ...ولكن شيء واحد أنا فخور به أن لديه أصدقاء مثلك
    Liman çevresinde kabadayı dostları var... ve fiyatta anlaşırsanız-- Open Subtitles لديه أصدقاء شرسين بطول الساحل وبسعر مناسب
    Arkadaşlarının senden daha fazla arkadaşı var. Bu arkadaşlık paradoksu [çelişkisi] olarak bilinir. TED صديقك لديه أصدقاء أكثر مما لديك و هذا معروف بمفارقة الصداقة
    Çok az arkadaşı vardı. Genellikle kendi dünyasında olan bir çocuktu. Open Subtitles لديه أصدقاء قليلين أغلب أوقاته يقضيها وحيداً في عالمه الخاص به
    Bu binadaki herkesin New York'da tanıdıkları var. Open Subtitles جميع من بالمبنى لديه أصدقاء وعائلة يعيشون في هذه المدينة
    Belki o da bir ara veriyordur. Eminim onun da arkadaşları vardır. Open Subtitles ربما ينال قسطا من الراحة أنا متأكد من أن لديه أصدقاء أيضا
    Çünkü o adamın yüksek yerlerde arkadaşları var. Open Subtitles ؟ لأنّ الرجل لديه أصدقاء في مراكز حسّاسة
    Babamın da ekonomist arkadaşları var. Open Subtitles إن أبي لديه أصدقاء الذين هم أيضًا يهتمون بالإقتصاد.
    Paris'te sadece çingene arkadaşları var. Open Subtitles فقط لديه أصدقاء الغجر في باريس.
    Branson Rose'nin, yüksek mevkilerde arkadaşları var. Open Subtitles برانسون روز, لديه أصدقاء في مناصب عليا
    Babasının yüksek mevkilerde arkadaşları var. Open Subtitles والدها لديه أصدقاء في مناصب عالية
    Onun Bengaluru'da ve Chennai'de arkadaşları var. Open Subtitles لديه أصدقاء في بنجلور وتشيناي.
    Yüksek yerlerde dostları var, düşmanı kim olursa olsun.. Open Subtitles لديه أصدقاء في مناصب عالية وأيّاً كان هذا الشخص فلديه أعداء
    YMB'dekilerin yüksek mevkilerde dostları var. Open Subtitles المواد المستنفدة للأوزون لديه أصدقاء في الأماكن المرتفعة.
    Çünkü babamın ülkedeki her emniyet müdürlüğünde dostları var. Open Subtitles لأن أبي لديه أصدقاء في كل قسم من أقسام الشرطة
    Ekibimizin dünya çapında pek çok arkadaşı var. Open Subtitles فريق الأستجابة الدولية لديه أصدقاء في كافة أنحاء العالم
    Victor'ın Sparky dışında bir arkadaşı var mı bilemiyorum, canım. Open Subtitles لا أعتقد بأن (فيكتور) لديه أصدقاء يا عزيزي، عدا (سباركي).
    Şehirde bir sürü arkadaşı vardı. Open Subtitles كان لديه أصدقاء كثر في المدينة
    Orada tanıdıkları var mı? Open Subtitles هل لديه أصدقاء هناك؟
    Eminim kendi yaşındaki arkadaşları vardır. Open Subtitles متأكدة من أن لديه أصدقاء من نفس سنه
    Adamın kişiliğinin aynası olabilecek bir tane bile dostu yok muydu? Open Subtitles ألم يكن لديه أصدقاء كي يرى نفسه بشكل أفضل؟
    Kendisinin nüfuzlu pek çok dostu var ancak yalvar yakar hâline merhamet gösterilmedi. Open Subtitles لديه أصدقاء كثيرين ذوي نفوذ ولكن توسطهم له لم يأت بفائدة
    hiç arkadaşı yok ve dış dünyayla teması çok az. Open Subtitles ليس لديه أصدقاء و لا يتصل كثيراً بالعالم الخارجي
    Senin gibi arkadaş olduktan sonra şansada gerek kalmadı. Open Subtitles من يحتاج الى الحظ عندما يكون لديه أصدقاء مثلك؟
    "...ve dostları olan birinin asla güçsüz olmadığını anlatıyor." Open Subtitles ولا يوجد مسكين طالما لديه أصدقاء

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus