"لديه حساب" - Traduction Arabe en Turc

    • hesabı var
        
    • hesabı varmış
        
    • hesabı olan
        
    Her birinizin İviçre bankasında 5 milyon dolarlık bir hesabı var. Open Subtitles كل مكنك لديه حساب فى بنك سويسرا ب 5 ملايين دولار
    Anladınız ya, adamın Tumblr hesabı var ve adam beceriksiz. Open Subtitles اذا أترون انه لديه حساب على تمبلر و هو أخرق
    Hayır, kişi listesinde senin adresinin olduğu bir internet hesabı var. Open Subtitles لا، كان لديه حساب إنترنت أن لديها بك العناوين الشخصية في اتصالاته.
    Mike, Ajan Turner'in offshore hesabı varmış. Open Subtitles مايك ، العميل تيرنر لديه حساب مصرفي خارجي
    Yüzbaşı Roth'un bir kıyı bankacılığı hesabı varmış. Büyük olanından. Open Subtitles الملازم روث كان لديه حساب مصرفى خارجى حساب كبير
    Elimde banka hesabı olan herkesten para almayı seven senatörlerin olduğu kol gibi liste var! Open Subtitles لدي لائحة كاملة من أعضاء مجلس الشيوخ و الذين يحبون أخذ المال من أي شخص لديه حساب في البنك
    Arkadaşım Betsy'nin hüzünlü durumlar için bir Instagram hesabı var. Open Subtitles صديقي بيتسي لديه حساب انستغرام عن الاشياء المحزنة
    Birkaç senedir bizde hesabı var. Open Subtitles لديه حساب مسجل لدينا منذ عدة سنوات
    Babamın burada hesabı var. Lester Jacobs. Open Subtitles ان أبى لديه حساب هنا ليستر جاكوبز
    Başkan Palmer'ın kullanıcı hesabı var. Open Subtitles الرئيس بالـمــر لديه حساب خاص به عليه
    Bu adamın senin sitende hesabı var. Open Subtitles الرجل لديه حساب على موقعك الإلكتروني.
    - Orada bir hesabı var. Open Subtitles لديه حساب مفتوح
    Bu adamın bir ToggleFly hesabı var. Open Subtitles هذا المتأنق لديه حساب ToggleFly
    Hayır, Wade Applewhite'ın TrueRomantix hesabı var. Open Subtitles (لا ، (وايد آبلوايت لديه حساب شخصي علي الموقع
    Papanın bile Twitter hesabı var. Open Subtitles حتى البابا لديه حساب على تويتر!
    Bir e-posta hesabı varmış. Open Subtitles لقد قال لي بأن لديه حساب إيميل .........
    Yani Allison'ın hayali erkek arkadaşının oldukça gerçek bir e-posta hesabı varmış. Open Subtitles إذن، خليل (أليسون) الخيالي لديه حساب بريد إلكتروني حقيقي للغاية.
    Adam, bankaya yıllardır şantaj yapıyormuş ve Cayman adalarında, içinde milyonların olduğu gizli bir hesabı varmış. Open Subtitles -الرجل كان يبتز المصرف لسنوات لديه حساب سري بجزر (كايمان) يساوي الملايين كان يخطط للهرب
    Banka hesabı olan ve diş macununu kuponla değil de parasıyla satın alan bir kocaya. Open Subtitles زوج لديه حساب مصرفي وفرشاة أسنان يكسب رزقه عبر الشراء وليس "المال"

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus