Bu yüzden bir grup doktor bir araştırma yürüttük, dört bin beş yüz huzurevine gittik Newcastle'da, Newcastle bölgesinde yer alan. ve öğrendik ki sadece yüzde birinin kalpleri atmayı durdurduğunda ne yapacaklarına dair bir planı var. | TED | لذا بدأت مجموعة منا بعمل دراسات، ونظرنا إلى أربعة ونصف ألف سكان تمريض منزلي في نيوكاسل، في منطقة نيوكاسل، و اكتشفنا انه فقط واحد من المئة منهم لديه خطة عن ماذا يفعل عندما يتوقف قلبهم عن النبض. |
Açıkça belirttiği gibi sizi çok iyi tanıyorsa belirli bir planı var demektir. | Open Subtitles | لو كان يعلم الكثير عنك كما هو واضح منه الآن وكانت لديه خطة محددة, فمن الغالب انه ماهر جدا |
Eminim geleceğini değiştirmek için yeni bir planı var. | Open Subtitles | أراهن أن لديه خطة جديد لتغيير مستقبله. أرجو أن يكون قتل كنت قبل سنوات. |
Her şeyi yapabilir ve her zaman bir planı vardır. | Open Subtitles | إنّه قادرٌ على أيّ شيء و لطالما كانت لديه خطة |
Farkına varmış yada varmamış olabilirsin, George'un hastalıklı küçük bir planı vardı. | Open Subtitles | سواء كنت تعلمين أو لا، فـ جورج لديه خطة بسيطة مثيرة للشفقة |
Patronun emirlerini biliyorsun, Scalise için planları var. | Open Subtitles | انت تعرف اوامر الرئيس لديه خطة بخصوص اسكاليسى |
Sanki Rollins'in kendisi ve bir başkası için kaçış planı varmış. | Open Subtitles | يبدو و كأن رولينز كان لديه خطة خروج موضوعة من أجله و من أجل شخص أخر. |
- Gel, otur. - Sıradakinin bir planı var. | Open Subtitles | تفضل إجلس التالي في الصف دائماً لديه خطة |
Ve bunu nasıl keşfedebileceği için bir planı var. | Open Subtitles | هو ذلك الجزئ من العالم الذي يمكن للحياة أن توجد فيه و لديه خطة لكيفية كشفه |
Sivrisinek'in iyi bir planı var, Cartman. Sonuna kadar dinle. | Open Subtitles | " موسكيتو " لديه خطة جيدة " كارتمان " فلتسمعه |
bir planı var. Herşey ayarlanana kadar Karakurt'la beraber burada kalacağız. | Open Subtitles | لديه خطة ، لكن علينا الإبقاء على " كراكورت " آمناً |
Demek istediğim, en azından bu adamın bize savaşma... fırsatı verecek bir planı var. | Open Subtitles | على الأقل هذا الرجل لديه خطة تعطينا فرصة للقتال |
Whitehall için burada olacak, yani onu çıkarmaya yönelik bir planı var demektir. | Open Subtitles | انه هنا من أجل وايتهال, مما يعني ان لديه خطة لإخراجه. |
Mike'ın bir planı var bunu bir şekilde sürdürmeli. | Open Subtitles | مايك لديه خطة معينه عليه ان يكمل تنفيذها |
Ama gezegensel savunma ekibimizin uygulanabilir alternatif bir planı var. | Open Subtitles | ولكن فريقنا للدفاع عن الكوكب لديه خطة صالحة بديلة |
İdate'ye inanıyorum. Eminim ki bir planı vardır. | Open Subtitles | إنني أثق به تماماً لا بدّ أن لديه خطة ما |
Belki seninle paylaşabileceği boşta bir planı vardır. | Open Subtitles | ربما يكون لديه خطة ما يمكننا أستعارتها منه. |
Alan'ın oğlu Jake'in onuncu sınıf için beş yıllık bir planı vardı. | Open Subtitles | لديه خطة خمسية للصف العاشر ترى، لهذا السبب أنا أحب ملفك الشخصي |
Mülkle ilgili bazı planları var ve ben bunu öğrenmek istiyorum. | Open Subtitles | لديه خطة بخصوص القلعة وأنا أريد أن أكتشفها |
Dışarı çıkmak için bir planı varmış. | Open Subtitles | يقول بأن لديه خطة للهروب |
Bir şeyler ters gitmeye başlayana kadar herkes bir plan yaptığını sanır. | Open Subtitles | الجميع يعتقد أن لديه خطة حتى تبدأ الأمور بأخذ منحى خاطئ |
Günü nasıl idare edecekleriyle ilgili planı olan var mı peki? | Open Subtitles | إذًا من لديه خطة لكيفية التعامل مع ذلك اليوم؟ |
Onu çeteden çıkaracak bir planı olduğunu söyledi. | Open Subtitles | قال انه لديه خطة ستبعده عن هذه الغوغاء ? |