"لديه دافع" - Traduction Arabe en Turc

    • sebebi var
        
    • bir sebebi
        
    • nedeni var
        
    • bir nedeni
        
    • nedeni vardı
        
    Lamar Dakota'yı seçmiş. O zaman onun da sebebi var. Open Subtitles لامار " أختار " داكوتا " لذا " هو أيضاً لديه دافع
    Şimdi de o aşçının beni öldürmek için bir sebebi var. Open Subtitles و الآن ذلك الطباخ لديه دافع لقتلي.
    Şu isimsiz kaynağın yalan söylemek için bir sebebi olamaz mı? Open Subtitles وهذا المصدر المجهول، أليس لديه دافع للكذب؟
    Bu yüzden Marx'ı öldürmek için bir sebebi olamaz. Open Subtitles لذا فإنّه هُو الشخص الوحيد الذي ليس لديه دافع للقيام بهذا.
    Fazla kurnaz değil ve daha çok nedeni var. Open Subtitles إنه غير دقيق جدًا كما أن لديه دافع كبير
    Benimle konuşması için bir nedeni yok. Henüz yok yani. Open Subtitles ليس لديه دافع ليتحدث معي ليس بعد على أي حال
    Alison'u öldürmek için nedeni vardı. Open Subtitles لقد كان لديه دافع ليتقل اليسون
    Onları öldürmek için sağlam finansal bir sebebi var demektir. Open Subtitles و الذي يعني انه لديه دافع مالي قوي -من أجل قتلهم -كيف يمكنك أن تعرف؟
    Ama kesinlikle bir sebebi var. Open Subtitles لكنه بالتأكيد كان لديه دافع قوي
    Herkesten fazla sebebi var. Open Subtitles لديه دافع أكثر من أي أحد
    Katılan her araştırmacının bir ziyaret sebebi var. Open Subtitles كل باحث حضر لديه دافع
    - Cinayet için geçerli bir sebebi var. Open Subtitles -إنه فقط لديه دافع حقيقي
    Vesayetini kaybetme nedeni var. Open Subtitles لديه دافع نظرا لكونه خسر الحضانة
    Bunu göndermek için kimin bir nedeni var ki? Open Subtitles ومن غيركَ لديه دافع لإرساله؟
    Simülasyona sızmak ve Tom'u öldürmek için bir nedeni var mıymış? Open Subtitles هل كان لديه دافع لاقتحام المحاكاة وقتل (توم)؟
    O kişinin bir nedeni olabilir. Evet, oradaydım ve bağırmışımdır. Open Subtitles هذا الشخص يمكن أن يكون لديه دافع لذلك أنا كنت هناك و كنت ساسمع الصراخ
    Ölü olduğu varsayılan bir kızları ve birden cinayet için gerçek bir nedeni varmış gibi görünen bir oğulları vardı. Open Subtitles كان لديهم الابنة التي تم التسليم بأنها ميتة والابن الذي بدا فجأة أن لديه دافع قوي
    Babamın 11 kişiyi öldürmek için bir nedeni yoktu. Open Subtitles أبي لم يكُن لديه دافع لقتل 11 نفسًا ولا لقتل نفسه
    Teğmen, bu mektuptan anlaşıldığına göre müvekkilinizin Santiago'yu öldürme nedeni vardı. Open Subtitles أيها الملازم هذا الخطاب يجعل الأمر يبدو و كأن موكلك لديه دافع لقتل (سانتياجو)
    İkisinin de Penny'nin ilaçlarını çalmak için nedeni vardı. Open Subtitles " كلاهما لديه دافع لسرقة عقاقير " بيني
    Zambrano'yu öldürmek için nedeni vardı. Open Subtitles لقد كان لديه دافع ليريد (زمبرانو) ميّتًا.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus