"لديه سبب وجيه" - Traduction Arabe en Turc

    • iyi bir sebebi
        
    • iyi bir nedeni
        
    • geçerli bir sebebi vardır
        
    • geçerli sebepleri var
        
    Ama bir samuray ekstradan bir kaç gün süre isteyip utanç ve alay konusu olma riskini alıyorsa mutlaka iyi bir sebebi olmalı. Open Subtitles إن خاطر الساموراى بجلب العار والسخرية ليتوسل من آجل مهلة يوم أو يومان لابد أن لديه سبب وجيه
    - Testi durdurmak için iyi bir sebebi var. - General Hammond'dan emir aldım. Open Subtitles لديه سبب وجيه لوقف لهذه التجارب لدي اوامر من الجنرال هاموند
    Tatlım, dedektif, Daniel'ın adını daire içine alıp altını çizdiyse bunun için iyi bir nedeni olmalı. Open Subtitles عزيزتي انا متاكد انه اذا قام بوضع خط ودائرة حول اسم دانيال فـ المحقق لديه سبب وجيه لذالك
    İyi bir nedeni olmayan kimse gelmiyor buraya. Open Subtitles لا أحد يأتي إلى هنا إلا إذا كان لديه سبب وجيه لذلك
    John arkada kaldığına göre eminim geçerli bir sebebi vardır. Open Subtitles حسنا، إذا بقي جون وراء، أنا واثق من لديه سبب وجيه.
    Eminim geçerli bir sebebi vardır. Open Subtitles أنا متأكد من أن لديه سبب وجيه لذلك.
    Anlıyor musunuz? Hayatına birilerinin kastı olduğunu düşünmek için geçerli sebepleri var. Open Subtitles لديه سبب وجيه للظنّ بأنّ هنالك تهديد صريح و وشيك على حياته.
    Eğer iyi bir sebebi olsaydı bunun yardımı olur muydu? Open Subtitles إذا كان لديه سبب وجيه, هل كان سيغير الوضع؟
    Bunu inşa edenin iyi bir sebebi olmalı ve o sebebi bulmak istiyorsak daha içlere bakmalıyız. Open Subtitles أيا كان من بناها يجب أن يكون لديه سبب وجيه للغاية و إذا أردنا معرفة ما هو هذا السبب نحن بحاجة إلى مزيد من النظر الى الداخل
    Katilin buraya gelmek için iyi bir sebebi varmış. Open Subtitles القاتل لديه سبب وجيه للقدوم إلى هنا
    Belki de burada olmak için iyi bir sebebi vardı. Open Subtitles ربما لديه سبب وجيه للتواجد هناك
    Bir kapıyı betonla kapatmalarının iyi bir nedeni olabileceğini düşündün mü? Open Subtitles هل فكرت أبداً أنه أياً كان من قام بتغطية ذلك الباب ربما كان لديه سبب وجيه لذلك؟
    Onu zorlama. Eminim iyi bir nedeni vardır. Open Subtitles . لا تدفعيه لذالك , انني متأكدة بأنه لديه سبب وجيه
    Eminim orada olmasının iyi bir nedeni vardır. Open Subtitles أنا مُتأكدّه أنه لديه سبب وجيه لوجوده هُناك.
    Belki iyi bir nedeni vardı. Open Subtitles ربما كان لديه سبب وجيه
    - Mutlaka geçerli bir sebebi vardır. Open Subtitles {\pos(192,200)} -أنا متأكدة أنّ لديه سبب وجيه .
    - Eminim geçerli bir sebebi vardır. Open Subtitles -أنا واثقة أن لديه سبب وجيه
    Hayatina birilerinin kasti oldugunu düsünmek için geçerli sebepleri var. Open Subtitles لديه سبب وجيه للظنّ بأنّ هنالك تهديد صريح و وشيك على حياته.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus