O çocuğun bir sırrı var. | Open Subtitles | ذلك الفـتـى لديه سرّ |
Oğlumun sizlerle paylaşmak istediği bir sırrı var. | Open Subtitles | إبني لديه سرّ |
Ufak bir sırrı var. Bir şey deneyeceğim. | Open Subtitles | لديه سرّ صغير |
Ondan başka kimseye söylemeyeceği bir sırrı varmış. | Open Subtitles | وقال أنّ لديه سرّ وأنّه لن يخبر أيّ شخصٍ آخر |
Anlaşılan birilerinin bir sırrı varmış. | Open Subtitles | يبدو وكأنّ شخص ما لديه سرّ |
Görünüşe bakılırsa Andrew'un saklaması gereken bir sırrı varmış. | Open Subtitles | على ما يبدو، (أندرو) لديه سرّ يجب أن يصونه. |