Dışarıda savcının bir adamı var. 47. birimde benim için çalışmıştı. | Open Subtitles | النائب العام لديه شخص في الخارج عمل لصالحي في 47 |
Katilin, kızları bulmak için kullandığı bir adamı var. | Open Subtitles | القاتل لديه شخص يعمل لصالحه يخرجهم لهُ |
Dietrich'in kumarhanede adamı var. | Open Subtitles | ديتريش لديه شخص يتصل به فى الملهى |
Burada zaten o işi yapmayı öğrenmiş biri var, bu adam! | Open Subtitles | محبته كأنه إبني إنه لديه شخص يتعلم فعل ذلك هذا الرجل |
Ve bu yaşa kadar, kesinlikle şüphe yok ki, araçta biri var. | TED | وفي هذا العمر ليس هنالك أدنى شكّ أن هذا الدماغ ، لديه شخص على متنه. |
Bakın, o rahibin içeride bir adamı var. | Open Subtitles | أنظر , الكاهن لديه شخص ما في الداخل |
Tetikçinin içeride bir adamı var. Hasan'a yakın birisi. | Open Subtitles | القاتل لديه شخص في الداخل مقرب لـ(حسّان) |
Rahibin içeride bir adamı var. | Open Subtitles | الموقر لديه شخص ما في الداخل |
Porter'ın içeride bir adamı var. | Open Subtitles | أن (بورتر) لديه شخص من الداخل يعمل لحسابه |
Levy'nin Adliye'de adamı var. | Open Subtitles | (ليفي) لديه شخص ما داخل المحكمة |
- Dominic'in içeride bir adamı var yani öyle mi? | Open Subtitles | إذن (دومينيك) لديه شخص في الداخل صحيح؟ |
Doran'ın bu ofiste tanıdığı biri var ve görünüşe göre bu kişi sizsiniz. | Open Subtitles | "دوران" لديه شخص ما في هذا المكتب ويبدو أن هذا الشخص هو أنت |
Herbirinin kurtulmak istediği biri var. | Open Subtitles | وكل منهما لديه شخص يريد التخلص منه |
Ofisinde biri var, ama beklemek istersen.. | Open Subtitles | لديه شخص ما في مكتبه ، ولكن إذا كنت ترغب في الإنتظار... |
Onun zaten çok sevdiği biri var. | Open Subtitles | لكنه بالفعل لديه شخص آخر يحبه |
- Şaftta biri var. | Open Subtitles | لديه شخص ما في العمود |
Ama bak, en azından Mouth'un beraber takılabileceği biri var artık. | Open Subtitles | (على الأقل الان (ماوث لديه شخص يتسكع معه |