"لديه علاقات" - Traduction Arabe en Turc

    • bağlantıları var
        
    • olan bir
        
    • ilişkisi var
        
    • tanıdıkları var
        
    Senin safında yer alması gereken iyi bir adam. Sermayeye ait bağlantıları var. Open Subtitles من الجيد أن يكون رجل مثله بجانبك لديه علاقات مع أصحاب رؤوس الأموال
    Yere yatıp gözlerine baktığım an, ..."Bu adamın bağlantıları var!" dedim. Open Subtitles في اللحظة التي وقعت عيني عليك قلت : هذا رجل لديه علاقات
    bağlantıları var ve hükümetten olanlar ile iyi gitmez. Open Subtitles لديه علاقات ولا يحب الاختلاط بالأنواع الحكومية
    Frank... Joe berbat görünse de iyi ilişkileri olan bir herif. Open Subtitles قد لا يحبّ جو إن يفقد ماله، لكنّ لديه علاقات قويّة جدا.
    Gates'e doğru bilgi götürebilirim. Bu insanlarla ilişkisi var onun. Onunla sadece onu öldürmek için buluşurlar. Open Subtitles يمكنني تغذية المعلومات له لديه علاقات هناك سيرغبون في لقاء لقتله
    Barmenin rıhtımda tanıdıkları var. Open Subtitles فعامل البار لديه علاقات مع عمّال الميناء
    Yere yatıp gözlerine baktığım an, ..."Bu adamın bağlantıları var!" dedim. Open Subtitles في اللحظة التي وقعت عيني عليك قلت : هذا رجل لديه علاقات
    Yok, olmaz. Sato'nun Çin maftasıyla sağlam bağlantıları var ve polis departmanı onların elinde. Open Subtitles لا ساتو لديه علاقات قوية الى الثلاثي الصيني
    Eğlence sektörüyle bağlantıları var mı? Open Subtitles هل لديه علاقات بمجال الأعمال الترفيهية. ؟
    Babamın büroda bağlantıları var. Open Subtitles والدي لديه علاقات في قسم السيارات
    Ali Baba asla konuşmaz. Öbür pisliğin de bağlantıları var. Open Subtitles لن يخون (علي بابا مايك) وذلك الحقير لديه علاقات
    Yatırımcı bağlantıları var. Open Subtitles (لديه علاقات قوية مع (ممولي المشاريع الناشئة
    Anlaşılan güçlü bağlantıları var. Open Subtitles يبدو أن لديه علاقات مشبوهة.
    Dokuz adamım var. Önceki operasyonda görev alıyorlardı, çok şey biliyorlar. Amcamın hapiste bağlantıları var. Open Subtitles لديّ 9 رجال، كانوا جزءًا من العملية السابقة ويعرفون الكثير عمّي لديه علاقات بالسجن، أعتقد بأنها ستكون عونًا لنا... أريد أن أقبض مالي وأرحل
    Harleen, Omar Zafar denen şahıs hem poliste hem de hükümette bağlantıları var. Open Subtitles (هارلين)، (عمر زافار) لديه علاقات داخل الشرطة و الحكومة
    Karzai, Ghani ve Taliban'la bağlantıları var. Open Subtitles لديه علاقات بـ (كرزاي) و(غاني) و(طالبان).
    Karzai, Ghani ve Taliban'la bağlantıları var. Open Subtitles لديه علاقات بـ (كرزاي) و(غاني) و(طالبان).
    New Orleans ve New York'ta bağlantıları var. Aynen öyle. Open Subtitles لديه علاقات بـ"نيو أولينز" بـ"نيويورك"
    Tamam, bakın, bahsettiğimiz dünyayla bağı olan bir adam tanıyorum. Open Subtitles حسنا, انظر , انا اعرف شاب لديه علاقات قوية في هذا العالم.
    Pekala, Felix Staples'ın Chumhum'dan herhangi biriyle bir ilişkisi var mı öğren. Open Subtitles تحقق من ان فليكس ستيبلز لديه علاقات مع اناس في مقر تشم-هوم
    Uyuşturucu satarım, araba çalarım, babamın hükümette tanıdıkları var biliyorsun. Open Subtitles ابيع المخدارت أسرق السيارات والدي لديه علاقات قوية مع رجال الحكومة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus