Harika gözleri var. Harika gözleri olan erkeklere bayılırım. | Open Subtitles | إن لديه عيون رائعة إنتي تحبين فتى له عيون رائعة |
daha önce bir tanesini görmüştüm uzun boylular,güçlüler ve gökyüzü kadar mavi gözleri var kırmızı gözleri olup olmadığını umrumda değil mahkum olmak istemiyor imparatorluk odasında ki metal bir kuş gibi | Open Subtitles | لقد رأيت واحداً من قبل لقد كان طويل ، مفتول العضلات و لديه عيون زرقاء مثل السماء |
İkinizin de çok güzel gözleri var ve saçlarınız çok uzun. | Open Subtitles | كلاكما لديه عيون جميلة و شعر طويل أيضاً |
Oldukça sarışındı mavi gözleri vardı. | Open Subtitles | ..كان أشقراً جداً, جداً كانت لديه عيون زرقاء |
Resme bakınca fark ettim ki, çocuğun gri mavi gözleri vardı. | Open Subtitles | وكما لاحظت من الصورة الفتى كان لديه عيون زرقاء ورمادية |
Gülümsemesi daha iyi. Gözleri yeşil. Onun gözü mavi. | Open Subtitles | حسناً ، لديه ابتسامة أفضل لديه عيون خضرة لديه عيون زرقاء ، لديه عيون بنية |
İkinizin de çok güzel gözleri var ve saçlarınız çok uzun. | Open Subtitles | كلاكما لديه عيون جميلة و شعر طويل أيضاً |
Onda bir ineğin gözleri var, büyük ve siyah. | Open Subtitles | لديه عيون البقرة , واسعة و سوداء |
Baykuş gibi gözleri var. Ben birşey görmüyorum. | Open Subtitles | لديه عيون مثل عيون البومه |
Dostumuzun çok garip gözleri var. | Open Subtitles | صاحبنا لديه عيون غريبة جداً |
Sarı gözleri var. Ağzı da nah bu kadar. | Open Subtitles | لديه عيون صفراء، وفمه حول هذا طويل... |
Harikulade gözleri var. | Open Subtitles | لديه عيون رائعه |
Ve güzel gözleri var. | Open Subtitles | و لديه عيون تنم عن الطيبة |
Etkileyici gözleri var.. | Open Subtitles | لديه عيون معبّرة |
Onun korkunç bakışlı gözleri var. | Open Subtitles | كانت لديه عيون واصبحت ندبه |
Her yerde gözleri var. | Open Subtitles | لديه عيون في كل مكان |
Ölü gibi gözleri var. | Open Subtitles | لديه عيون مضجرة |
Davul çalıyordu ve içinde kaybolabileceğin yeşil gözleri vardı ve serseri ve seksiydi ve sonsuza kadar beraber olacağımızı düşünmüştüm. | Open Subtitles | كان يلعب ع الطبول وكان لديه عيون خضراء يمكنك الغرق بها وكان وسيم وصامد |
Büyük açık mavi gözleri vardı İçinde bazen şimşeklerin çaktığı | Open Subtitles | لديه عيون زرقاء صافية لمعت كالبرق |