Saçıyla ilgili bir hastalığı var, yani saç tıraşı olmuyor çünkü saçı çıkmıyor. | Open Subtitles | لديه مرض جعله يحلق راسه تخيل انه لا يضطر لان يحلقها لانه لايمكن ان ينمو الشعر بها فى المقام الاول |
Saçıyla ilgili bir hastalığı var, yani saç tıraşı olmuyor çünkü saçı çıkmıyor. | Open Subtitles | لديه مرض يحتم عليه أن يكون رأسه أصلعاً لكن، لا يجب عليه أن يحلق رأسه بإستمرار لأنه لا يخرج منه أية شعرة |
Harika. Babamın da gut hastalığı var ben de 1 milyon$ alabilir miyim? | Open Subtitles | عظيم ، والدي لديه مرض النقرس هل يمكنني الحصول على مليون دولار؟ |
- Pizzalar o kadar da kötü değil. - Adam şeker hastası. | Open Subtitles | البيتزا حقا ليست بهذا السوء إن لديه مرض السكرى من الدرجة الثانية |
Son olarak, şu yoğun birkaç günde sakin bir anınızda, veya sonrasında, az önce aklınıza gelen o zihinsel hastalığı olan kişiyi veya kişileri düşünün ve onlarla ilgilenme cüretinde bulunun. Teşekkürler. (alkışlar) | TED | وفي الختام، عندما يكون لديك لحظة من السلام أو الهدوء وفي هذه الأيام المشغولة جدا أو حتى بعد ذلك فكّر في ذلك الشخص من لديه مرض نفسي، أو فكّر في أولئك الأشخاص الذين لديهم مرض نفسي، وفكّر في العناية بهم. شكرا. (تصفيق) (تصفيق) |
76 yaşında, uzun vadeli gizli hastalığı var ve şehrin eteklerindeki villasında yanında sürekli kişisel doktur var. | Open Subtitles | عمره 76 لديه مرض عضال و لديه طبيب شخصي يرافقه في جميع الأوقات |
Mesela, kuzeydoğuda şiddetli bir kış, çocuğunun astım hastalığı var, ısıtıcın kapatılmış, ve tabii soğuk hava çocuğunun astımını tetiklediğinden sen de hastanenin bekleme salonundasın. | TED | لذلك فصل الشتاء قاسي في شمال شرق البلاد، ابنك لديه مرض الربو, التدفئة توقفت في المنزل، وطبعا انت في غرفة الانتظار لغرفة الطوارى، وذلك لأن الهواء البارد أثار الربو عند طفلك. |
Kör olmak üzereymiş. Korkunç bir göz hastalığı var. | Open Subtitles | إنه سيصاب بالعمى لديه مرض فظيع بعينيه و سيفقد بصره... |
Sara hastalığı var, sana söylemem gerekiyordu. | Open Subtitles | . لديه مرض الصرع كان يجب أن أخبرك |
Sara hastalığı var. | Open Subtitles | لديه مرض الصرع. |
Yip hastalığı var. | Open Subtitles | لديه مرض الييبس |
Her birinizin bir hastalığı var. | Open Subtitles | كل فرد منكم لديه مرض |
Benim oğlanın deli dana hastalığı var. | Open Subtitles | ابني لديه مرض جنون البقر |
Onda MS hastalığı var. | Open Subtitles | إنه لديه مرض التصلب العصبي |
Çünkü insanoğlunun bir hastalığı var. | Open Subtitles | لأن الجنس البشري لديه مرض |
Kocamın bir hastalığı var. | Open Subtitles | زوجي لديه مرض |
gülme hastalığı var. | Open Subtitles | لديه مرض الضحك |
Bu adam polislere benimle ilgisi olmadığını, çocuğun hemofili hastası olduğunu anlattı. | Open Subtitles | أخبرهم أني لم أفعل هذا و أن إبني لديه مرض عدم تخثر الدم. |
Şeker hastası rolü yapardım. | Open Subtitles | هذا عندما اتظاهر بأنى طفل لديه مرض السكر |
Şeker hastası. İnsüline ihtiyacı var. | Open Subtitles | لديه مرض السكر , يحتاج الأنسولين. |
Benimle birlikte bir gelecek hayal etmenizi istiyorum. Kronik hastası olan her evde bu cihaz gibi arkada bir yerde duran bir cihazın olduğu, sessiz bir şekilde kronik hastalığı olan hastanın uyku, nefes alışverişini izleyebilen ve bir acil durum meydana gelmeden fizyolojik sinyaldeki bozulmayı algılayan doktora haber veren ve böylece hastaneye yatırılmaların önüne geçebildiğimiz bir gelecek. | TED | لذا أريد منكم أن تتخيلوا معي مستقبلًا حيث في كل منزل هناك مريض لديه مرض مزمن، هناك جهاز مثل هذا الجهاز مضبوط في الباحة الخلفية يقوم بسرية بمراقبة نوم وتنفس وصحة هذا المريض، وقبل أن تحدث أية حالة طارئة، بإمكانه استشعار التناقص في الإشارات الحيوية وتنبيه الأطباء وهكذا يمكننا تجنب دخول المريض للمستشفى. |