| Hayır, "kokainman" ve "Silahı var" kelimeleri arasında bir yerde geldik. | Open Subtitles | لقد دخلنا في مكانٍ ما بين ."متعاطي مخدّرات" و "لديه مسدس |
| Nişancının elinde ateş etmek üzere kafama nişan almış bir Silahı var. | Open Subtitles | القناص كان لديه مسدس يوجهه الي رأسي, علي و شك اطلاق النار علي |
| Higuchi'nin Silahı var. Şef vuruldu. | Open Subtitles | هيجوتشي لديه مسدس و الرئيس قد أصيب ، هيجوتشي هرب |
| Birinin Silahı vardı ve kötü bir şeyler olacağını biliyordum. | Open Subtitles | هذا الرجل كان لديه مسدس و عرفت أن الأمر سيسوء |
| Durell, yere yat, birisinin Silahı var. | Open Subtitles | دوريل،من الأفضل ان تنخفض هناك شخص لديه مسدس |
| Sanırım adamların birinin Silahı var. | Open Subtitles | أعتقد بأن واحداً من هؤلاء . الشبان لديه مسدس في جعبته |
| Ah, Patty, çok iyiydi! Senin erkek arkadaşının bir Silahı var, benim kocamın bir Silahı var. | Open Subtitles | أنت مضحك يا باتي ،حبيبك لديه مسدس .وزوجي لديه كذلك |
| Sanırım Silahı var. | Open Subtitles | لقد كان يراقب السيناتور أعتقد أنه لديه مسدس |
| Sen sola git, ben sağa giderim. İmdat! Silahı var, Silahı var! | Open Subtitles | إذهب من اليسار و أنا من اليمين ساعدوني ، لديه مسدس لديه مسدس |
| Zenci adamın belinde Silahı var, Todd. | Open Subtitles | الرجل الأسود لديه مسدس في سترته. |
| Beyler, Silahı var. Silahı var. | Open Subtitles | مسدس , مسدس يارفاق الرجل لديه مسدس |
| - Onun Silahı var. - Onun silahı yok. Senin silahın var. | Open Subtitles | لديه مسدس - ليس لديه مسدس انه لديك انت - |
| Beyler, Silahı var. | Open Subtitles | مسدس , مسدس يارفاق الرجل لديه مسدس |
| Hey! Çok güzel şapkalı adamın Silahı var. | Open Subtitles | أنت ، الرجل بالقبعة الرائعة لديه مسدس |
| Kıpırdama. Kutunun altında Silahı var. | Open Subtitles | لا تتحرك لديه مسدس خلف الصندوق |
| - Bilmiyorum ama Silahı var ve maske takıyor. | Open Subtitles | لا أدري، لكن لديه مسدس وهو يرتدي قناعاً |
| - Silahı var ama kullanmıyor. | Open Subtitles | ان لديه مسدس, ولا يريد استخدامه . |
| Güvenlik görevlisinin Silahı vardı. Kendisini tehdit ettiğini düşündü. | Open Subtitles | رجل الامن كان لديه مسدس لقد شعر بالتهديد من قبله |
| - Bir tabancası var. Neden olmasın? | Open Subtitles | لديه مسدس, لماذا ؟ |
| - Elimde silah var geri zekalı. - Sikerim o silahı. | Open Subtitles | ـ لديه مسدس أيُّها الغبي ـ تباً لمسدسه |
| Oğlu burada. Silahıyla Mr. Strachanı öldürecek. | Open Subtitles | (لديه إبن، سيقتل السيد (ستران لديه مسدس |
| Senin gibi akıllı bir adamın muhtemelen orada silahı vardır. | Open Subtitles | والآن، فتي ذكي مثلك على الأرجع لديه مسدس هنا |