Hayır peder, açıkçası başka işlerim var. | Open Subtitles | حسناً آبانا، في الحقيقة لديّ أعمال أخرى سأتولاها |
Devam et, yap da kurtul çünkü yapacak işlerim var. | Open Subtitles | استمر، لننهي الأمر، لأنّ لديّ أعمال أريد إنجازها. |
Benim havaalanına gelip bir sigorta dedektifini karşılamaktan daha önemli işlerim var. | Open Subtitles | (جيمي)، لديّ أعمال أهم مِن الحضور للمطار للقاء محقّقة تأمين |
Şimdi müsaade edersen, yapacak çok işim var yani belki gidip başka birini rahatsız edebilirsin. | Open Subtitles | والآن، إن كنت لا تُمانع لديّ أعمال كثيرة يجب إنهاؤها لذلك ربما يمكنك أن تُزعج أحد ما في القاعة |
Çünkü yapacak tonla işim var burada. | Open Subtitles | لأنّ لديّ أعمال جمّة عليّ القيام بها. |
O gemideki bir kişiyle yarım kalmış bir işim var. | Open Subtitles | {\fnAdobe Arabic}.لديّ أعمال غير مُنتهية مع أحد ركّابها |
Benim de bitmemiş işlerim var. | Open Subtitles | أنا أيضاً لديّ أعمال لم تنتهي |
Yapacak işlerim var. | Open Subtitles | لديّ أعمال لأباشرها. |
Yapacak işlerim var... - Olmaz mı? Nasıl... | Open Subtitles | - لا، لديّ أعمال أقومُ بها |
Yapmam gereken işlerim var. | Open Subtitles | {\pos(190,220)}.لديّ أعمال لأنجزها |
Senin işinden sonra benim başka işim var. | Open Subtitles | لديّ أعمال لأقوم بها بعد أعمالك. |
Salonlarımda yapmam gereken bir ton önemli işim var. | Open Subtitles | لديّ أعمال مهمّة كثيرة في قاعاتي |
Yapacak bir sürü işim var. | Open Subtitles | رائع ، لديّ أعمال الكثيرة |
Yapabileceğimden fazla işim var. | Open Subtitles | لديّ أعمال أكثر مما أطيق |
Şehirde işim var. | Open Subtitles | لديّ أعمال في المدينة |
Katılmam gereken bir işim var. | Open Subtitles | لديّ أعمال أنوي حضورها |
Henüz ölemem, J.R. - Seninle bitmemiş bir işim var. | Open Subtitles | أنا لن أموت يا (جي آر) لديّ أعمال غير منتهية معكَ |