İkinci şey ise, ordan burdan zaman kazanmak için bir sürü taktik ve numaram olduğunu düşünüyorlar. | TED | والشيء الآخر الذي افترضه الجمهور هو أنه لديّ العديد من النصائح والمهارات لتوفير بعض الوقت هنا وهناك. |
Benim bir sürü evim var. Bana bir iyilik yapar mısın? Yürümeye devam et. | Open Subtitles | لا, ليس مكاناً بما تعنيه الكلمة لديّ العديد من الأماكن إسمعي, هل تريدين تقديم معروفٍ لي؟ |
Seni sokak yaşamında düşünmek zor. bir sürü soru var. | Open Subtitles | يصعب تصوركما معاً في مفترق طرق الحياة، لديّ العديد من الأسئلة |
- Bugün yapacak çok işim var markete gidemem sanırım. | Open Subtitles | اليوم، لا يُمكنني الذهاب للمتجر لأنّ لديّ العديد من المشاغل. |
Dosyamda çok fazla kaza var. | Open Subtitles | لديّ العديد من الحوادث على ملفي أنت إفعلها |
Sadece orda bakmam gereken bir sürü hafıza kartıyla flashdiskim var hepsi bu. | Open Subtitles | لديّ العديد من بطاقات الذاكرة والأقراص المتنقّلة هناك، |
bir sürü kızkardeşim var ve hepsine kahve ısmarlarsam, elimizde bir şey kalmaz. | Open Subtitles | لديّ العديد من الشقيقات ولو دعوتهم جميعاً على القهوة، فسنفلس |
- Bende bir sürü cüzdan zinciri var, istediğini alabilirsin. | Open Subtitles | لديّ العديد من سلاسل حافظات نقود يمكنك إستعارتها |
Biliyorsun, başımdan bir sürü şey geçti. Hey, bak, dostum. | Open Subtitles | ــ أنا أعنى , أنت تعرف , لديّ العديد من الأشياء الّتي عليّ القيام بها ــ أنظر يا رجل |
Şu an benden nefret eden bir sürü akrabam var. | Open Subtitles | لديّ العديد من الأقارب الذين يكرهونني الآن. |
Sen burada olsan da olmasan da onu hücreye atacak ya da başını alacak bir sürü askerim var. | Open Subtitles | لديّ العديد من الحرّاس الذين سيسجنونه بسعادة، أو يعدمونه. سواء أكنتِ هنا أم لا. |
Bende de içleri boş olan bir sürü ceset olsa neler kaçırırdım, düşünsenize? | Open Subtitles | لديّ العديد من الجثث ينتظرون مع الكثير من المساحة داخلهم يمكنني تهريب بعض الأشياء... |
Evet, Genelkurmay'da çok arkadaşım var. | Open Subtitles | أجل، لديّ العديد من الأصدقاء في هيئة الأركان العامة |
Evet, beni bekleyen çok insan var. | Open Subtitles | لديّ العديد من النّاس ينتظرون عودتي العديد؟ |
Bu ilişki hakkında çok şüphelerim, çok kuşkularım vardı. | Open Subtitles | لقد كان لديّ العديد من الشكوك حول هذه العلاقة، العديد من الشكوك |