"لديّ الكثير من" - Traduction Arabe en Turc

• bir sürü
• Çok fazla
• gereken çok şey var
• çok isim var
• kadar çok

Konserve ve otomobil aksesuarı gibi bir sürü şeyim var.
لديّ الكثير من الأشياء، وأكسسورات السيارات وغير ذلك من الحاجات

Neyse ki bende senin daha bilmediğin bir sürü hikâye var.
لكن لحسن الحظ لديّ الكثير من القصص التي لا تعرفهــا بعد

Kontrol etmem gereken bir sürü envanter var.
لديّ الكثير من الأشياء التي يجب أن أجردها هنا

Evet, sanırım şu anda Çok fazla güven ve iyi niyet beklememek gerek.
أجل، ليس لديّ الكثير من الثقة والنية الحسنة لتجنب ذلك أعتقد..

Düşünmem gereken çok şey var, hepsi bu.
أنا فقط ... لديّ الكثير من الأفكار ، هذا كل شيء.

Bu çok saçma. Yapacak çok isim var. Ben sadece...
هذا سخيف للغاية، لديّ الكثير من ...العمل للقيام به، سأذهب فقط

Midlands'ta sürüyle düşmanım var. An itibariyle üstesinden gelemeyeceğimiz kadar çok.
لديّ الكثير من الأعداء بالأراضى الوسطى، أكثر ممّن يمكنني مقاتلهم حالياً.

Ana yemek için hâlâ bir sürü yerim var.
مازال لديّ الكثير من المتسع للوجبة الرئيسية

Çünkü yardıma ihtiyacı olan bir sürü sadık okuyucum var.
لأن لديّ الكثير من القراء الأوفياء الذين يحتاجون لمساعدتي

Umarım fazla gürültü çıkarmazlar çünkü bir sürü işim var.
آمل أن يكونا هادئين، لأن لديّ الكثير من العمل

bir sürü yemek artığı var. Yemek artığı sever misin?
لديّ الكثير من الطعام القديم- هل تحبين الطعام القديم ؟

bir sürü ayakkabılarım vardı. Gerçekten güzel ayakkabılarım.
كان لديّ الكثير من الأحذية كان لديّ الكثير من الأحذية الجميلة

İş, güç. Yapacak bir sürü iş var.
العمل فقط والوظيفة، لديّ الكثير من المشاغل والأمور

bir sürü günlük montaj izlemem gerekiyor.
لديّ الكثير من البرامج اليومية لمشاهدتها

Bu konuşmayla ilgili Çok fazla sorum var.
لديّ الكثير من الأسئلة بخصوص هذه المكالمة

Ama dürüst olmak gerekirse Çok fazla da bir seçeneğim yoktu.
ولكن لأكون صادقة ليس لديّ الكثير من الخيارات

Büyürken Çok fazla şeye sahip değildim.
لم يكن لديّ الكثير من الصحبة أثناء نشأتي

Yapmam gereken çok şey var.
لديّ الكثير من العمل.

Yapmam gereken çok şey var. Owen'ın da çok şeyi var.
أنا لديّ الكثير من الأشياء لدى (اوين) الكثير من الأشياء

Yapacak çok isim var, Eleanor.
لديّ الكثير من العمل، (إليانور).

- Etrafımda konuşacak o kadar çok insan var ki...
لديّ الكثير من الناس حولي يمكنني التحدّث إليهم.