| Bilirsin, bu arada, Senin için bir şeyim var. | Open Subtitles | بالمناسبة، لديّ شيء لكِ |
| Senin için bir şeyim var. | Open Subtitles | يوم رائع يا عزيزتي ! لديّ شيء لكِ |
| - Senin için bir şeyim var. - Öyle mi? | Open Subtitles | ـ لديّ شيء لكِ ـ حقاً؟ |
| Trimble'ın evinden sana bir şey getirdim. Gün batımından önce bu olayı çözmeliyiz. | Open Subtitles | لديّ شيء لكِ من شقة (تريمبل)، علينا حلّ هذه قبل المغيب. |
| Senin için bir şey getirdim. | Open Subtitles | لديّ شيء لكِ. |
| Sana bir şey vereceğim. | Open Subtitles | لديّ شيء لكِ |
| Sana bir şey vereceğim. | Open Subtitles | لديّ شيء لكِ |
| Bekle. Senin için bir şeyim var. | Open Subtitles | -مهلاً، لديّ شيء لكِ |
| Senin için bir şeyim var. | Open Subtitles | لديّ شيء لكِ |
| - Size bir şey getirdim. | Open Subtitles | لديّ شيء لكِ |
| Sana bir şey getirdim. | Open Subtitles | لديّ شيء لكِ |
| Sana bir şey getirdim. | Open Subtitles | لديّ شيء لكِ. |