Sürgün kararını imzalamaktan başka seçeneğim olmadığını biliyorsun. | Open Subtitles | تعلم، لم يكن لدي أي خيار سوى توقيع إشعار المنفى الخاص بك |
Onu terk etmekten başka seçeneğim yoktu. | Open Subtitles | لم يكن لدي أي خيار سوى مغادرة المنزل. |
Biri bana merhumun Bayan Borden'a saldırdığını gördüğüm şekilde gelseydi kendimi savunmaktan başka seçeneğim olmazdı. | Open Subtitles | لو جاء أحدهم لي وبنفس طريقة هجوم الميتة على الآنسة (بوردين) لن يكن لدي أي خيار سوى الدفاع عن نفسي |
İznini feshetmekten başka çarem yok. | Open Subtitles | ليس لدي أي خيار سوى إلغاء تصريحك |
Kendimi korumaktan başka çarem yoktu. | Open Subtitles | لم يكن لدي أي خيار سوى أن أحمي نفسي. |
Seni uzaklaştırmaktan başka seçeneğim yoktu Crane. | Open Subtitles | (لم يكن لدي أي خيار سوى أبعادك يا (كرين |
Seni uzaklaştırmaktan başka seçeneğim yoktu Crane. | Open Subtitles | (لم يكن لدي أي خيار سوى أبعادك يا (كرين |
Ama onlarla çalışmaktan başka çarem yoktu, hayır. | Open Subtitles | لم يكن لدي أي خيار سوى العمل معهم، لا. |
Kaçmaktan başka çarem yoktu. | Open Subtitles | لم يكن لدي أي خيار سوى الهروب |