Şimdi, biliyorum, hediye-- verme konusunda kötü bir geçmişim var ama-- | Open Subtitles | الآن، أنظري، أعلم أن لدي تاريخ في إعطاء الهدايا السيئة، لكن، |
Bu gibi şeylerde anafikri kaçıran bir geçmişim var. | Open Subtitles | لدي تاريخ شائن بتفويت الأمور المشابهة لهذا |
Paranoyak olmuştum, biliyorum bu bir mazeret olamaz ama, inanmamam gereken kızlara inandığım bir geçmişim var. | Open Subtitles | هذا ليس عذرا , لكن لدي تاريخ في تصديق الفتيات اللواتي لم يكن علي أن أصدقهن |
Tamam, senle benim bir geçmişimiz var. Sen bana bu kız hayatta diyorsan, buna inanmak isterim. | Open Subtitles | حسن ، لدي تاريخ معك ، تخبرينني أن الفتاه ما زالت حية وقد بدأت أتشوق لتصديقك |
Ama Scott'la da bir geçmişimiz var. | Open Subtitles | ولكنه لدي تاريخ مع سكوت أيضاً |
Tanrı'yla karmaşık bir mazim var. | Open Subtitles | لدي تاريخ معقد مع أمور الدين |
Bak şimdi bu yatırım olaylarında inişli çıkışlı bir geçmişim var. | Open Subtitles | حسناً الأمر هو أنا لدي تاريخ متعدد في ما يخص إستثمار العمل |
Hatırlarsan, benimde Dedikoducu Kız'la bir geçmişim var. | Open Subtitles | "ان تذكرتي , أنا ايضا لدي تاريخ طويل مع "فتاة النميمة |
- Kocaman bir geçmişim var Violet. | Open Subtitles | لدي تاريخ فايلوت |
Bildiğin koca bir geçmişim var. | Open Subtitles | اعني، انه لدي تاريخ |
Jane ile bir geçmişim var. | Open Subtitles | (لدي تاريخ مع (جين |
Deli insanlarla mazim var. | Open Subtitles | فأنا لدي تاريخ مع المجانين |