İsim yapmak için tek bir şansım var, kendim için, gerçekten iyi bir iş yapmak için. | Open Subtitles | لدي فرصة واحدة لأصنع إسماً . لنفسي و يجب أن أنجح بهذا |
Dinle, tek bir şansım var. | Open Subtitles | إسمع يا يا رجل، لدي فرصة واحدة لإصابته. |
Bu konuda tek bir şansım var. Tamam ama PJ yardımcı olmuyor. | Open Subtitles | ـ لدي فرصة واحدة في هذا فقط ـ حسناً ، ولكن (بي جي) لا يساعد |
İyi bir ilk izlenim bırakmak için tek şansım var. | Open Subtitles | لدي فرصة واحدة لترك الانطباع الأول |
Waldorf tasarımlarının yeni yöneticisi olarak, piyasaya açılmak için tek şansım var. | Open Subtitles | والآن بصفتي رئيسة شركة "والدورف" لتصميم الأزياء لدي فرصة واحدة فقط لأول ظهور لتصميماتي |
Bu konuda tek bir şansım var. | Open Subtitles | لدي فرصة واحدة لهذا. |