Ama, bu sezon için elimden geleni yapmazsam, Bir geleceğim olmaz. | Open Subtitles | ان لم ابذل جهدي هذا الموسم لن يكون لدي مستقبل بعد الأن |
Ve şu an gerçekten çok ama çok önemsediğim biriyle Bir geleceğim olabilir. | Open Subtitles | والآن ربما يكون لدي مستقبل مع شخص حقا اهتم بشأنه |
Politikada Bir geleceğim olabilirmiş. | Open Subtitles | يظنون أن لدي مستقبل في السياسة |
Tamam, bu yapalım. L geri almak için bir gelecek var. | Open Subtitles | حسناً ، فلنفعل هذا لدي مستقبل لأعود إليه |
Aramızdaki fark... benim önümde çok önemli bir gelecek var ...seninse... çok kötü bir anın daha olacak. | Open Subtitles | نعم هناك اختلاف أنا لدي مستقبل باهر أمامي و أنت |
Böylece, bir ay içinde Keith ile bir geleceğimiz olup olmadığını anlayacağım. | Open Subtitles | أرأيت؟ بهذه الطريقة سأعرف إن كان لدي مستقبل مع (كيث) خلال شهر |
Francis ile bir geçmişim var, Bir geleceğim olacak bu ise andan daha önemli. | Open Subtitles | لدي ماضي مع "فرانسيس" لدي مستقبل معه وهو أكبر من لحظة |
Francis ile bir geçmişim var, Bir geleceğim olacak bu ise andan daha önemli. | Open Subtitles | لدي ماضي مع "فرانسيس" لدي مستقبل معه وهو أكبر من لحظة |
Benim Bir geleceğim yok. | Open Subtitles | ليس لدي مستقبل. |
O zamanlar Bir geleceğim olmadığını düşündüm. | Open Subtitles | لم أفكر أنه سيكون لدي مستقبل |
Hala Bir geleceğim var. İkimizin de. | Open Subtitles | لا زال لدي مستقبل كلانا |
Demek Bir geleceğim var, güzel. | Open Subtitles | لدي مستقبل, ذلك جيد |
Böyle bir hayatta, Bir geleceğim yok. | Open Subtitles | في تلك الحياة ليس لدي مستقبل |
- Tamam. Bak, benim Bir geleceğim vardı. | Open Subtitles | انظري, لقد كان لدي مستقبل |
Bir geleceğim yok. | Open Subtitles | ليس لدي مستقبل. |
Önümde parlak bir gelecek var. | Open Subtitles | ترين لدي مستقبل مشرق |
Aklımı başıma alacağım. Emily ve benim bir geleceğimiz var. Planlarımız var. | Open Subtitles | سأبقي عيني على الكرة" لدي مستقبل مع (إميلي) وسبق وأن خططنا |