Siktir et görevi. o küçük piç kendi başına nasıl kız yaptı? | Open Subtitles | إنسى المهمة , كيف لذاك الفتى أن يصاحب فتاة من تلقاء نفسه |
o yüzden kafamdaki babalık sorularına cevap vermeni isteyebilir miyim? | Open Subtitles | وقد ذهبت لذاك الفصل ولكن كل الأباء لم يحبوني وأنامذعور.. |
Hep o kulübe dönüp numarasını almak istemiştim ama gitmedim. | Open Subtitles | لطالما اردت العودة لذاك النادي لآخذ رقمها ولكني لم أفعل |
bu, hayal gücü eşiğinin neredeyse ötesindeydi. Ve oraya geldiğinde, gerçekte neleri yapabilecek olduğunu keşfetmenin şokunu yaşarsın. | TED | كاد يكون أبعد من الخيال. وحين تصل لذاك تُصدم لاكتشافك ما أنت قادرٌ عليه حقيقةً. |
Hey, uzaylı zombiler, gidip Şu yüzükten yüklenin! | Open Subtitles | أيها الزومبي الفضائيون إنتبهوا لذاك الخاتم |
Kulağa çılgınca gelecek ancak o adamın işine geri dönmesini istiyorum. | Open Subtitles | ، سيبدو جنونيّاً . لكن، يجب أن أعيد لذاك الرجل عله |
Eğer o hakimi bana bulmazsan herkesin bunu bildiğinden emin olurum! | Open Subtitles | وسأحرص على أن يدري الجميع بذلك إذا لم توصلني لذاك القاضي |
Parayı o okulun müdürüne gönderdik. | TED | حولنا النقود لذاك الرجل هناك، ناظر المدرسة. |
Üstteki odayı o çocuğa kiraladık. Çok çapkın biri. | Open Subtitles | اجّرنا الغرفة العلوية لذاك الرجل رجل مغزلجي حقاً |
Söz konusu olamaz. o eve gönülden bağlıdır. | Open Subtitles | أخشى أنه غير قابل للنقاش , فهي مخلصة بشكل متعصب لذاك المنزل |
Söz konusu olamaz. o eve gönülden bağlıdır. | Open Subtitles | أخشى أنه غير قابل للنقاش , فهي مخلصة بشكل متعصب لذاك المنزل |
Paramı o beyaza kaptırmasan iyi olur. | Open Subtitles | يفضل لك ان لا تخسر اموالي لذاك الفتى الابيض |
Paramı o beyaza kaptırmasan iyi olur. | Open Subtitles | يفضل لك ان لا تخسر اموالي لذاك الفتى الابيض |
Yemeğinizi böldüğüm için üzgünüm ama o rapora ihityacım var. | Open Subtitles | أنا آسف لمقاطعة غداءك لكنني بحاجة لذاك التقرير |
o cocugun basina iyi bir sey gelmeyecegine emin olabilirsin. | Open Subtitles | سأعطيك تأميني بأن لن يحدث شيء لذاك الصبي |
Yani böbreğimi o yaşlı adama vermek zorunda mıyım? | Open Subtitles | هل يجب أن تعطوا كليتي لذاك الرجل العجوز؟ |
Kahretsin! Hey, eğer benim dükkânıma ayak bassaydı, o şerefsize yapacaklarımla... | Open Subtitles | يبدو انك لا تعرفين ما الذي سأفعله لذاك الوغد ان تواجد في متجري |
o güzel çocuğunun sağlığına kavuşması için her şeyi yapmak isteyen bir kadın. | Open Subtitles | تعمل كالمجنونة كي تضمن لذاك الصبي الرائع تغطيته الصحية |
bu ise az yağlı krem temizleyicisi. | Open Subtitles | هذا كريم لإخفاء عيوب البشرة و هذا مزيل لذاك الكريم |
bu sığır kovalamaktan daha berbat. | Open Subtitles | لم نر علامة ولا شَعْراً لذاك المُخلّط منذ أن أرهبنا. |
Bunun müziğimi ya da seni tehlikeye atacağını düşünseydim veya Şu bebek için gerekseydi anında bırakırdım. | Open Subtitles | لو احسست انها خطر على موسيقاي او على عليك او لذاك الطفل لتوقفت في الحال لكني اعلم انها ليست كذلك |
Her an yola çıkabiliriz. Hey, dostum. Atwater avukat için bir adres bulmuş. | Open Subtitles | من الممكن أن ننسحب في أي وقت اتواتر حصل على عنوان لذاك المحامي |