O yüzden, lütfen bizi bu yaz endişelendirme. Onu davet etmeyerek bizi şımart. | Open Subtitles | لذا,أرجوكِ,لا تقلقينا كما حدث في الصيف الماضي وأريحينا بأن لا تطلبي منها المجىء |
O yüzden lütfen, seni tanımamayı benim için zorlaştırma. | Open Subtitles | لذا أرجوكِ , توقفي عن جعل الأمر صعباً عليّ كي لا أعرفكِ |
O yüzden lütfen lütfen, lütfen sağ kaldığın için kendini kötü hissetme. | Open Subtitles | لذا, أرجوكِ... أرجوكِ, أرجوكِ... لا تشعري بالسوء أبداً كونكِ على قيد الحياة. |
Bu yüzden, lütfen bana gittiğini söyleme. Sonsuza kadar senin yanında olmak istiyorum. | Open Subtitles | لذا أرجوكِ لا تعودي ، ابقي معي للأبد |
Bu yüzden lütfen artık hayatıma karışma. | Open Subtitles | لذا أرجوكِ لا تتدخلى بحياتي بعد الآن |
Yani lütfen,Alice. Sadece benimle gel. | Open Subtitles | لذا أرجوكِ (آليس) تعالي معي |
Şimdi lütfen... | Open Subtitles | لذا أرجوكِ |
Lütfen bizimle gel. Eve gidelim. | Open Subtitles | لذا أرجوكِ تعالي معنا دعينا نذهب للديار |
O yüzden lütfen bana ne söyleyeceğimi söyle çünkü benden bu kadar nefret etmene dayanamıyorum artık. | Open Subtitles | لذا أرجوكِ قولي ما ينبغي عليّ قوله لأنني لا أريدك أن تكرهيني هكذا بعد الآن. |
Tamam mı, o yüzden, lütfen bunu benim için yap. | Open Subtitles | حسناً؟ لذا أرجوكِ افعلى هذا من أجلى |
O yüzden lütfen, büyüdüğünde ona, onu kendi kızım gibi sevdiğimi anlat. | Open Subtitles | لذا أرجوكِ عندما تكبر... أخبريها أنني أحببتها و كأنها إبنتي الصغيرة. |
O yüzden lütfen ne yapacağımı söyle. | Open Subtitles | لذا أرجوكِ أخريني ماذا أفعل |
O yüzden lütfen, bunu biraz düşün. | Open Subtitles | لذا أرجوكِ فكري في الأمر فحسب |
O yüzden, lütfen... | Open Subtitles | التي تقولين أنني سأفعلها لذا أرجوكِ... |
O yüzden lütfen kaçma. | Open Subtitles | لذا أرجوكِ... لا تهربي. |
Bu yüzden, lütfen, yardım et. | Open Subtitles | لذا أرجوكِ, ساعدينى |
Bu yüzden lütfen lütfen bırak gitsin. | Open Subtitles | لذا أرجوكِ دعيه وشأنه |