Yani eğer biraz akıllıysanız, işlemleri gerçekleştirenleri bulmayı deneyebilirsiniz. | TED | لذا إن كنت ماهرًا، فيمكنك المحاولة واكتشاف من يقف خلفهم. |
Yani eğer bir gerçekliğe inanıyorsan yazdığın şey bilgidir. | TED | لذا إن كنت تؤمن بالحقيقة، فإن ما تكتبه هو معلومات. |
Yani eğer sen bir moron gibi davranırsan, moron olduğunu söylemek, gereksiz bir söylem olur. | Open Subtitles | لذا إن كنت تتصرف كغبي قول أنك غبي سيكون زائد عن الحاجة |
O yüzden, eğer ondan korkuyorsan benden de korkmak zorundasın. | Open Subtitles | لذا إن كنت خائفاً منه، عليك أن تخاف مني أيضاً. |
O yüzden eğer o kravatı takacaksan, elbisemi değiştirmem gerekecek. | Open Subtitles | لذا إن كنت مصرا على إرتداء رابطة العنق هذه لابد أن أبدل ملابسي |
O yüzden, eğer yardımcı olabilecek bir şey biliyorsan... | Open Subtitles | لذا إن كنت تعلم أي شيء يمكنه مساعدتنا، أي شيء |
Yani eğer onun için geleceksen, hazırlanmış olarak gelsen iyi olur. | Open Subtitles | لذا إن كنت ستسعى وراءه، فمن الأفضل أن تفعل هذا وأنت على أتم إستعداد |
Yani... eğer karşılıksız sevgiyi ve desteği kardeşlerinden alamayacaksan, nereden alacaksın ki? | Open Subtitles | لذا.. إن كنت لا تستطيعين الحصول على الحب الغير مشروط والدعم من إخوتك، فمن أين ستحصلين عليه ؟ |
Yani eğer devleti Jack'in doğru söylediğine ikna etmek için daha iyi bir yol biliyorsan bana bunu şimdi söyle. | Open Subtitles | لذا إن كنت تستطيع التفكير بطريقة افضل لإقناع الحكومة ان جاك يقول الحقيقة اخبرني الآن |
Yani, eğer sen ona zaten profilinde olan bir şeyi sorarsan o da senin profilini okuma zahmetine bile girmediğini düşünecek. | Open Subtitles | لذا إن كنت ستسأل سؤالًا موجودًا في الملف الشخصي ستعتقد أنك لم تتعنّى قراءة ملفها الشخصي |
Yani eğer ilerleme var mı diyerek bu kemiklerin bana ne anlattığını soruyorsan cevap kocaman bir hayır. | Open Subtitles | لذا إن كنت تقصدين بسؤالك إذا ما كنت أملك فكرة عن حقيقة هذه العظام |
Yani eğer beni gerçekten "gündüz, gece, hem de düzgünce" istiyorsan... | Open Subtitles | لذا إن كنت حقاً تريدني "صباحاً ومساءً وبأفضل شكل" |
Yani eğer yine de bana böbreğini vermek istersen... | Open Subtitles | لذا إن كنت ... . لا تزال أن تعطيني إياها |
Yani eğer çok çaresizsen hemen işe koyulalım. | Open Subtitles | لذا, إن كنت يائس بما يكفي, دعنا ننطلق, |
İlk kızı doğmak üzereydi Yani eğer bu şeye kibarlık göstereceğimi düşünüyorsanız... | Open Subtitles | ابنته البكر على وشك أن تُولد لذا إن كنت تظن أنني سأظهر أي رحمةعلىالإطلاق... |
Artık yedinci sınıfta değiliz. O yüzden, eğer hoşlanıyorsan git söyle. | Open Subtitles | حسن ، لم نعد في الصف السابع بعد الآن لذا إن كنت معجب بها فاذهب إليها |
O yüzden eğer siz ve asistanlarınız onu gerçekten avlamak istiyorsanız beni arayın. | Open Subtitles | لذا إن كنت ومساعدك تودان أن تستخرجاها من جسد الطفل، اتصل بي |
Aile hayatımın iş hayatımın üzerine binmesini istemiyorum, bu yüzden eğer sakıncası yoksa bir dahaki sefere Grace seninle konuşmak isterse, ona meşgul olduğunu söyle. | Open Subtitles | لا أريد حياتي العائلية أن تتداخل مع حياتي العملية ، لذا إن كنت لا تمانع المرة القادمة التي تريد فيها (غريس) التحدث معك |
Bu yüzden eğer haklıysam, virüsü Sanders Sayid'e bulaştırıyor, tam tersi değil yani. | Open Subtitles | لذا إن كنت مُحقّة، فإنّ (ساندرز) تُعدي (سعيد) هُنا، وليس العكس. |
O yüzden eğer nişanlıysan ve bekleyemiyorsan toplum süpürge geleneğiyle evlensinler diye kapıya bırakırmış. | Open Subtitles | {\pos(190,230)} لذا إن كنت مخطوبة وتعذّر عليك الانتظار {\pos(190,230)} عندئذٍ يُتِم المجتمع زواجك بشعيرة قفز الزوجين من فوق المكنسة. |
O yüzden eğer Layla'nın cesedini yakmak üzere burada oturuyor olsaydım... | Open Subtitles | لذا إن كنت جالساً هناك على وشك إحراق جثة (ليلا)... |