Bu yeni hastaneyi hiç duymadım ben de internetten baktım. | Open Subtitles | لم أسمع أبدا بهذا المستشفى لذا بحثت عنه وطبعت هذا |
Kapı kilitliydi, etrafa baktım ama bir şey göremedim. | Open Subtitles | الباب كان مغلقًا لذا بحثت بالجوار ولكني لم أرَ شيء. |
ve havlumun altına baktım, ne bulduğuma asla inanamazsın, kumun içinde kaybolmuş. | Open Subtitles | لذا بحثت تحت منشتي ولن تُصدق ماذا وجدت ضائع في الرمال |
Bir şeyler yapmak zorunda hissettim ve Alan'ın yaşadığı yeri buldum. | Open Subtitles | شعرت بأنه يجب علي أن أفعل شيئاً لذا بحثت عن مكان إقامة آلان |
Hayır, siciline iyi sonuçlar işlemeye çalışıyorsun o yüzden kolay lokmayı seçtin. | Open Subtitles | لا, أنت تحاول حشو لوحتك بالنتائج الجيدة، لذا بحثت عن الامتياز السهل. |
Ben de Bayan Lemon'un dosyalarına baktım ve ne buldum dersiniz? | Open Subtitles | لذا بحثت في ملفات الآنسة "ليمون"، وماذا اكتشفت؟ |
Her kitapçıya girdiğimizde hep bunu arayıp duruyordun. ve bu hafta baktım. Sende bir kopyası bile yok. | Open Subtitles | , كل مرة كنا نذهب فيها إلى المكتبة كنت تبحث عنها بشغف , لذا بحثت لك عنها هذا الأسبوع و أعلم أنه ليس لديك نسخة من هذا الكتاب |
Geleneğin anlamına sözlükten baktım. | Open Subtitles | لذا بحثت عن تعريف التقاليد في القاموس |
Ben de birkaç güvenlik kamerası kaydına baktım ve bakın kim oradaymış. | Open Subtitles | في نفس اليوم الذي مات به لذا ... بحثت في لقطات كاميرات الأمن وانظروا إلى من وجدته هُناك |
Kalbimin derinlerine bakmamı söylemiştin, ben de baktım. | Open Subtitles | لقد أخبرتني بأن أبحث بعمق في قلبي لذا بحثت... |
Gameboy'umu mutfakta da oturma odasında da bulamayınca yatak odama hatta banyoma bile baktım. | Open Subtitles | "لم أستطيع أن أجد العبة في المطبخ ولا غرفة الجلوس... لذا بحثت في غرفتي.. |
Reddington'un Tifolu Mary olayına baktım, ve bir şey buldum. | Open Subtitles | (لذا بحثت في الأمر من زاوية (ريدينجتون) فيما يتعلق بـ(ماري التيفوئيدية |
baktım ki... | Open Subtitles | لذا بحثت في الأمر |
Ne anlama geldiğini bilmiyordum ben de araştırdım ve pilotluk teriminde birinin diğer uçağın kuyruk kısmını koruduğunda söylenen bir laf olduğunu öğrendim. | Open Subtitles | لم أعرف ما الذي يعنيه لذا بحثت عن ذلك إنه ما يقوله الطيار المقاتل لزميله |
Bunun başka bir yalan olduğunu düşündüm ve araştırdım. | Open Subtitles | إعتقدت أنّها كانت مجرد كذبة أخرى لذا بحثت عنه |
O yüzden keton değerlerini bulmak için göz küresindeki sıvıyı inceledim. | Open Subtitles | لذا بحثت عن اثار حماض التجويع عن طريق تحليل الخلط الزجاجي الجزء المائع من العين |
O yüzden keton değerlerini bulmak için göz küresindeki sıvıyı inceledim. | Open Subtitles | لذا بحثت عن اثار حماض التجويع عن طريق تحليل الخلط الزجاجي الجزء المائع من العين |