Ben de düşündüm ki, bu temizleme modelini neden tüm dünya üzerinde uygulamayalım ki? | TED | لذا فكرت في، لمَ لا نطبق نموذج النظافة المعتمدة على المساهمة الجماعية في الكوكب بأكمله؟ |
Ben de düşündüm ki, kahvaltı ederken, sen de bana bir hikaye anlatırsın. | Open Subtitles | لذا فكرت يمكنك إخباري حكاية بينما أنا آكل |
- Hey. Yapacağımı ayarladım,yani yapmam gerekenler bitince, görüşürüz,diye düşündüm. | Open Subtitles | لقد كنت في طريقي للعمل لذا فكرت بزيارة قصيرة ورؤيتك |
Düşündüm de ona şu mutlu sonla biten masajlardan mı yaptırsak. | Open Subtitles | لذا فكرت ، ربما نحضرلهواحدةمن.. تعرف ، تدليك مع النهاية السعيدة |
Sonra Düşündüm de, eğer başka film yapmak istersem, diğer yarım gitmeden acele etmem lazım. | Open Subtitles | لذا فكرت أنه من الأفضل أن أعجل وأخرج فيلماً آخر، قبل أن أصاب بالشلل في النصف المتبقي |
Yolculuğu tek başıma yapamazdım, Bende düşündüm ki yanına biraz güneş göndereyim. | Open Subtitles | لم أستطع الذهاب بنفسي لذا فكرت بإرسال بعض من الشمس معهم |
Bu yüzden düşündüm ki onları satmam, gece vakti çalınıp gitmelerinden daha iyidir. | Open Subtitles | لذا فكرت.. ..أن أبيعهم إياها بدلاً من أن يسرقوها |
Ben de düşündüm ki istifa edeyim ve geri dönüp buralarda başkanlık yapayıp. | Open Subtitles | لذا فكرت في الأستقالة و العوده إلى منصب الرئيس هنا |
Ben de düşündüm, belki bu yıl benim yerime sen gider ve o romantik anda da taş kafalık yapmazsan belki o zaman bir şansın olabilir. | Open Subtitles | لذا فكرت, انك انت لو اخذت مكاني هذه السنة واذا لم تكن احمق تماماً في مواضيع الرومنسية, عندها ربما ستكون لديك فرصة |
Bir yerlere gelebilmek gerçekten çok zor,Ben de düşündüm ki babam girdiğine göre ben de yapabilirim. | Open Subtitles | انظري فرصتي في الدخول لأي مكان ضئيلة للغاية ، لذا فكرت بما أن والدي ذهب هناك لدي حد بأن أكون إرثه هناك |
Onu buradan çıkaramıyorum. Sizin sözünüzü dinliyor. Ben de düşündüm ki... | Open Subtitles | لا أستطيع إخراجها من هنا ...إنها تصغي إليك، لذا فكرت في |
Ben de düşündüm ki bunu aradan çıkarım arkadaş olalım. | Open Subtitles | لذا فكرت أن نزيلها من طريقنا ونكون صديقين. |
Geleneksel yolu izleyemedim "kanlı elmaslar" işi yüzünden bu hoşuna gider diye düşündüm. | Open Subtitles | لم أستطع الذهاب للاتجاه التقليدي بسبب تبادل السوق السوداء للألماس لذا فكرت بهذا |
Evet, işimi erken bitirdim ve onu pikniğe götürürüm diye düşündüm. | Open Subtitles | أجل خرجت من العمـل بـاكرا لذا فكرت في أخذهـا في نزهـة |
Bu kısım gelecek hakkında olmalı, bu yüzden de bundan en azından kısaca bahsedebilirim diye düşündüm. | TED | اذا هذه الجلسة يفترض أنها حول المستقبل لذا فكرت أن علي التحدث على الأقل بإقتضاب حوله. |
Ve ayrıca, Düşündüm de, kayalara yerleştirilmiş sentetik polimerler, plastikler de olabilir. | TED | لذا فكرت .. انه ربما يمكن ان يكون هناك بوليميرات متحللة .. مثل البلاستيك .. في الصخور .. |
Bak ne diyeceğim, daha sonra gerçekten çok daha sıcak olacak bu yüzden Düşündüm de kahvaltımızı sindirdikten sonra acaba gidip yüzsek mi? | Open Subtitles | أتعلم ، سيكون الجو حاراً لاحقاً ، لذا فكرت أنه بعد أن نهضم فطورنا ربما سنذهب للسباحة ؟ |
Sonra düşündüm, pekala, bu uzaylı böceği belki de kendini bağışıklık sisteminden korumanın bir yolunu bulmuştur,diye, ...bir de protein analizi yaptım. | Open Subtitles | لذا فكرت ربما هذه الجرثومة وجدت طريقة للإختفاء من نظام المناعة |
Bende düşündüm ki firma belki bu çocuklarla ilgilenir. | Open Subtitles | لذا فكرت في أن يساعدهم المكتب |