"لذا فيجب" - Traduction Arabe en Turc

• Bu yüzden
• O yüzden
• Yani

Bu yüzden kimse kumandaya dokunmuyor, ve kimse televizyona dokunmuyor.
لذا فيجب عدم لمس الريموت و كذا الحال مع التلفاز

Bu yüzden herkesi paradan nefret etmeleri için ikna etmen gerekecek.
لذا فيجب أن تقنع الأخرين جميعا أن يبدأوا فى كره المال

Banka sessiz ve düzenli bir yerdir Bu yüzden uslu olun.
كل من في البنك هادئ ومهذب لذا فيجب أن نكون بافضل سلوك

Hatırlattığın gibi ben bir bilim adamıyım, O yüzden bilimsel bir şekilde davranmalıyım.
كما ذكرتني أنت , أنا عالم, لذا فيجب أن أكون عالماً فى هذا.

Yani bütün vücuduna makyaj yapmalıydım.
لذا فيجب أن أقوم بعمل ماكياج لجسدها بالكامل.

Bu yüzden mümkün olduğunca günahtan uzak bir şekilde buradaki hayatımı bitirmeliyim.
لذا فيجب أن أقلل ذنوبي في هذه الحياة بقدر الإمكان

İki saniyeden fazla görüş alanının içinde tutamazsınız Bu yüzden bu süre içinde öldürücü atışı yapmanız gerekir yoksa döner ve sizi haklar.
لن تكون قادراً على إبقائه بمدى بصرك أكثر من ثانيتن لذا فيجب أن تطلق النار أولاً خلال ذلك الوقت أو سيستدير ويصيبك

Sınırları askerler kapatmış durumda Bu yüzden uçmak zorundasın, ama eminim farkındasındır ki; uçuş iznine sahip özel uçakların hepsi ya B.M. Yardımı'na ya da katolik misyonerlere ait.
و كل الحدود يحرسها الجيش لذا فيجب أن تطير و كما تعلم

Kardeşim hakkında konuşmak hiç komik değil Bu yüzden de ağzından çıkacaklara çok dikkat etmelisin.
التحدث عن أخي ليس مزحة لذا فيجب أن تحترسي لما تقولين

Bu yüzden yaşam biçiminize büyük özen gösterin.
لذا فيجب الاعتناء بشدة باسلوب الحياة الذي تعيشه

Bu yüzden şehre dönüp artık onunla barışsan iyi olacak.
لذا فيجب أن تأتي و تتصالحي معه

Liman Devriyesinde gönüllüyüm, körfezde fırtına uyarısı var Bu yüzden, tüm gezi teknelerini topluyoruz.
أنا متطوعة في دورية الميناء وهناكإنذارعن إحتمالحدوثعاصفة... لذا فيجب أن نمنع كل الجولات الترفيهية

Bu yüzden birşey hisseder hissetmez bana haber vermelisin.
لذا فيجب أن تعلميني عند شعورك بأي شيء

Bu yüzden eğer bir tanesini yakalayacaksak, hemen davranmalıyız.
لذا فيجب أن نتحرك حالاً كي نصيد واحداً

Bu yüzden her şey tek seferde olmalı.
لذا فيجب أن يحدث كل شئ بنفس الوقت

Bu yüzden, beni olduğumdan farklı kılmaya çalışıyor...
لذا فيجب أن تغيرني

Bu yüzden güçlü olmalısın.
لذا فيجب أن تكوني قوية

Sınırların tamamı askerler tarafından tutuldu, O yüzden uçmak zorundasın.
و كل الحدود يحرسها الجيش لذا فيجب أن تطير

Bu arada konsantre olacağım O yüzden biraz sessiz olmalısın.
وأيضاً سيكون هناك جزء أحتاج فيه للتركيز لذا فيجب أن تكون صامتاً

O yüzden burada çok dikkatli davranın çünkü bugün yaptıklarınız politika maceranızı bitirebilir.
لذا فيجب أن تتوخى الحذر هنا لأن ما تفعله اليوم قد يحدد مصيرك السياسي

O zor sorular sormayı seviyor Yani bizde geçmişimizi sorgularız.
انها تحب أن تسأل أسئلة صعبة حقاً لذا فيجب أن نجعل قصتنا مضبوطة