| Bu yüzden yardım etmek istiyorsun, çünkü kendini evinde hissetmiyorsun. | Open Subtitles | لذلك السبب تريد المساعدة لأنك لا تشعر أنه مرحب بك |
| Bu yüzden yardım etmek istiyorsun, çünkü kendini evinde hissetmiyorsun. | Open Subtitles | لذلك السبب تريد المساعدة لأنك لا تشعر أنه مرحب بك |
| Sonsuza dek küçük bir kız olarak kalamazdı, Bu yüzden gitti. | Open Subtitles | لا يمكنها أن تبقى فتاةً صغيرة إلى الأبد، لذلك السبب غادرت. |
| O yüzden ilk taramalarımız tespit edemedi ama var Kaptan. | Open Subtitles | لذلك السبب ماسحاتنا الأوليّة لم تلتقطه. لكنه بحوزته، أيها القائد. |
| Sana Bu yüzden mesaj atamadım çünkü işlerimizi bitirmeye çalışıyorduk. | Open Subtitles | لذلك السبب لم اكن اراسلك لأن كنت اعمل بجهد كبير |
| Bu yüzden Pier'a gitmek aptallıktı. | Open Subtitles | لذلك السبب انه من السخيف ان نذهب الى الجسر |
| Bu yüzden onu üç yıl dolapta sakladım. | Open Subtitles | لذلك السبب احتفظت به في الخزانة لمدة ٣ أعوام. |
| Seni Bu yüzden yıllardır hayatta bıraktım. | Open Subtitles | لذلك السبب أبقيت عليك حيا طوال هذه السنوات |
| Üniversitenin politikasından haberimiz yoktu. Bu yüzden herkesten sakladık bunu. | Open Subtitles | وكنا مدركين لسياسة الجامعة، لذلك السبب كذبنا قليلاً |
| Bu yüzden para alıyorsun. | Open Subtitles | أعتقد لذلك السبب تحصلين على دخل من النوع المتوسط |
| Bu yüzden mi ayrılıyorsun? - Hey, o palyaçoya ihtiyacım yok. | Open Subtitles | أنفصلت عنها لذلك السبب ــ أنا لست بحاجة إلى سيرك |
| Bu yüzden insanlar dondurularak saklanamıyorlar. | Open Subtitles | لذلك السبب لم نكن قادرين على حفظ الإنسان مبردا |
| Çocukken öğrenmiştim, galiba Bu yüzden seviyorum. | Open Subtitles | لقد تعلمتها من صبي ربما لذلك السبب أحببتها |
| Her zaman için potansiyel tehlikeler vardır. Bu yüzden güvenlik ekibi kiraladım. | Open Subtitles | ثمة مخاطر كامنة دائماً لكن لذلك السبب وظّفت فريق الحراسة |
| Bu yüzden oto-zırhımda çelik dışındaki metalleri kullanıyorum. | Open Subtitles | لذلك السبب قمت بإستبدال معدن الأطراف الأليه بمعدن غير الفولاذ |
| Bu yüzden yakalamak zorundayız. Bunları asmaktan başlayarak. | Open Subtitles | لذلك السبب نحن يجب أن نقبض عليه, إبدأ بتعليق هذه |
| Bu yüzden hayatta kaldı zaten. Çünkü vücut sıcaklıklarının yavaş yavaş düşmesi gerekiyor. | Open Subtitles | لذلك السبب هو بق حياً درجه حراره جسده تنخفض ببطئ |
| - Belki de O yüzden giremedim. - Gerçekten mi? | Open Subtitles | . ربما لذلك السبب لم يقبلونى .حقا لم تقبلى ؟ |
| Bates bir Nissan Sentra çaldı. O yüzden burada. Çok yazık. | Open Subtitles | قام بيتس بسرقة نيسان سينترا لذلك السبب هو هنا. |
| O yüzden şerit çektik. | Open Subtitles | لذلك السبب قمنا بتطويق المكان من أجل الآمان |
| Bu nedenle Hava Kuvvetleri'nin kendi ekibinde ısrar ettiğini biliyorum. | Open Subtitles | أعرف بأن القوات الجويةَ أصرت على طاقمهم الخاص لذلك السبب |
| Evet, bana iki kere emir vermelerinin sebebi bu. | Open Subtitles | نعــم، لذلك السبب.. أنهم اصـدروا إلىّ الأمـر مرتين |
| Krema için yer bırakayım mı diye bunun için soruyorum. | Open Subtitles | لقد طلبت غرفة للكريمه لذلك السبب تحديداً |