Yani belki bundan 10 yıl sonra, eğer bu proje başarılı olursa, bir röportaj da bütün bu çılgın küresel bilgileri aktarıyor olacaksınız. | TED | لذلك ربما بعد 10 سنوات من الآن، إذا نجح هذا المشروع، ستكونون جالسين في مقابلة لملئ هذه المعرفة العالمية المجنونة. |
Şimdi müsaade edersen, yapacak çok işim var Yani belki gidip başka birini rahatsız edebilirsin. | Open Subtitles | والآن، إن كنت لا تُمانع لديّ أعمال كثيرة يجب إنهاؤها لذلك ربما يمكنك أن تُزعج أحد ما في القاعة |
-Ama aynı zamanda siyahım, Yani belki oynayabilirim. | Open Subtitles | ولكنني سوداء, لذلك ربما استطيع. المشكله الوحيده لديك انك تخاف ايذاءك ايها الابيض |
Arabayı hızlı kullanırım, bu yüzden belki 25 saat. | Open Subtitles | لديّ رجل ثقيلة كما يطلقون عليها, لذلك ربما 25. |
İstemediğin bir çocuğa hamilesin o yüzden belki kendi kürtajına gelmek isteyebilirsin. | Open Subtitles | اسمعي ان تكوني حاملاً عندما لا ترغبين في ذلك لذلك ربما ان عليك ان تأتين وتجرين عملية اجهاضك الأن |
Demem o ki, Dara muhtemelen arada annesini ziyaret ediyordur bu yüzden belki biz de etmeliyiz. | Open Subtitles | كل ما أقوله هو دارا ربما يدفع والدتها زيارة من وقت لآخر، لذلك ربما ينبغي لنا أيضا. |
belki de Dwight Norman ona vurduktan sonra henüz ölmeden önce eczaneye uğramıştır. | Open Subtitles | لذلك ربما توقف دوايت في صيدلية بعد ضرب نورمان له، لكن قبل أن يُقتل؟ |
Yani belki de... düz anlamına bakmalıyız. | Open Subtitles | لذلك ربما يجب أن نفكر بهذا بشكل نظري أكثر |
Bana ilaçlarını değiştirdiğini söylemişti Yani belki doğru dozajda alıp almadığından emin olmak istersiniz. | Open Subtitles | قالت لي انها غيّرت دوائها لذلك ربما كنت تريد التأكد انها تأخذ الجرعة الصحيحة |
Yani belki de cinayet değildi. | Open Subtitles | ربما مثل منتجات التنظيف لذلك ربما ليست هذه جريمة قتل |
Ama turner öldü ve kimse onun yasını tutmuyor, yani... belki de dünyada gerçekten de adalet vardır. | Open Subtitles | ولا أحد سوف يحزن لذلك ربما هناك عدالة الهية في هذا العالم رغم كل شيء |
Altında kalmamak istiyorum. Yani, belki beraber yemek yeriz. | Open Subtitles | و أنا أريد أن أعوضك.لذلك ربما يمكننا أن نذهب لتناول العشاء في وقتٍ ما |
Yani belki güvenli bir çevrede kafayı yeniden başlatıp, sorunu birlikte çözebiliriz. | Open Subtitles | لذلك ربما يمكننا إعادة تشغيل الرأس فقط في بيئة نسيطر عليها |
Yani belki de, Wraith'lerin ona yaptıklarına rağmen,... | Open Subtitles | لذلك , ربما بالرغم من ما فعله الريث له |
Evet ama daha önce ikinci düğünümde badem jölesi vardı aslında hem ikinci hem de dördüncü de vardı o yüzden belki bu sefer farklı bir şey deneme zamanı gelmiştir. | Open Subtitles | نعم لكن كان لي حلوى لوز وسكر في زواجي الثاني حسنا زواجي الثاني وزواجي الرابع لذلك ربما يكون حان الوقت لتجربة شيء مختلف قليلا |
O yüzden belki biraz daha derinde olabilir. | Open Subtitles | لذلك ربما تحتاج الى خلفية عميقة |
Bu yüzden, belki bunu denersin. | Open Subtitles | لذلك ربما يمكنكِ ان تجربي هذا |
Nolan, hiç kedim olmadı bu yüzden belki boşa panik yapıyorumdur. | Open Subtitles | نولن) ، لم يكن لدي قطة من قبل) لذلك ربما لا اعلم شئ |
Bu yüzden belki de kararlarını uygulamamamız gerek. | Open Subtitles | لذلك ربما حُكمه ليس كما كان. |
O yüzden belki de bu işin peşini bırakmanız daha iyi. | Open Subtitles | لذلك ربما تحتاجون لترك قضيتها |
belki de bunun en klasik örneği "sezgi"nin sinirsel temelinin keşfiydi. | TED | لذلك ربما يكون المثال الكلاسيكي على هذا هو اكتشاف الأساس العصبي للفهم. |