"لرُؤيتي" - Traduction Arabe en Turc

• Beni görmeye
• gördüğüne
• görmek için
• beni görmek

Bay Blaylock dün hastanede Beni görmeye geldi ve maalesef korkunç bir yanlış anlama oldu.
جاءَ السّيدُ بلايلوك لرُؤيتي في المستشفي أمس وأَنا اشعر بانة حدث سوء فهم كبير.

Doktor Breeland gündüz Beni görmeye geldi.
تعرفين، دكتور بريلاند جاء لرُؤيتي في وقت سابق

Beni görmeye gelmenize minnettarım efendim.
أقدّرُ لكَ المَجيئ لرُؤيتي أيها الكاهِن

David çok canlı görünmediğimin farkındayım fakat beni gördüğüne memnun olduğunu düşünüyorum.
أُدركُ بأنّني لا أَبْدو وسيماً جداً يا ديفيد لَكنِّي إعتقدتُ بأنّك سَتَكُونُ مسروراً لرُؤيتي

Ve bende beni gördüğüne sevineceğini sanıyordum.
وهنا إعتقدتُ أنت سَتَكُونُ سعيدَ لرُؤيتي.

Sanırım onca yolu beni donumun içinde görmek için geldiniz.
لذا، أَحْزرُ بأنّك جِئتَ كُلّ هذا الطريق لرُؤيتي في خادماتِي.

Donna, eminim ki şu an beni görmek bile istemiyorsun.
دونا أَنا متأكّدُ أنت لا تُريدُ حتى لرُؤيتي الآن، لكن...

Bay Williams bugün Beni görmeye geldi.
جاءَ السّيدُ وليامز لرُؤيتي اليوم.

Bir kaç hafta önce, Louis Beni görmeye geldi.
قبل أسابيع قَليلة، جاءَ لويس لرُؤيتي.

Beni görmeye gelmeye başladı altı ay önce.
بدأ في القُدوم لرُؤيتي قبل ستّة أشهُرٍ

- Beni görmeye geldin sanmıştım. - Öyle.
- إعتقدتُ بأنّك صَعدتَ هنا لرُؤيتي.

Beni görmeye geliyor.
لقد جاء لرُؤيتي

Beni görmeye gelmeyeceğinizi biliyordum...
[ضحك] حَسناً، عَرفتُك رجالَ لَنْ يَجيءَ لرُؤيتي...

Beni gördüğüne sevinmeni istemiyorum.
أنا لا أُريدُك لِكي تَكُونَ سعيدَ لرُؤيتي.

Bunca zamandan sonra, beni gördüğüne sevinmiş gibi görünmüyorsun.
أنا يَجِبُ أَنْ أَقُولَ، بعد كل هذا الوقتِ، أنت لا تَبْدين مسرورة جداً لرُؤيتي

Beni gördüğüne şaşırmış gibi görünmüyorsun.
أنت لا تَبْدو مُفاجئ لرُؤيتي.

Beni tekrar gördüğüne sevindin mi?
سعيد لرُؤيتي ثانيةً؟

Birkaç gün içinde beni görmek için buraya uçacak.
انه يَطِيرُ لمدة يومين لرُؤيتي.

Sunny ne zamandır beni görmek için bekliyor.
"سنني" كان لابد ينتظرُ لمدّة طويلة لرُؤيتي.

Bana, artık beni görmek istemediğini söyledin.
قُلتَ بأنّك لَمْ تُردْ لرُؤيتي أكثر.