düğününe bir gün kala küçük kızımızın... yüzünü dağıttıklarının farkında mısın? | Open Subtitles | هل تعين أنهم قاموا بتشويه ابنتا الصغيرة في اليوم السابق لزفافها اللعين؟ |
- Ben onun düğününe geldim, peki sen? | Open Subtitles | لقد جئت لزفافها. وأنت؟ - |
Ve Kepner beni düğününe çağırdı. | Open Subtitles | و(كيبنر) دعتني لزفافها. |
Ancak pastalar ve elbiseler arasında birileri düğünü için çok heyecanlı görünüyor. | Open Subtitles | لكن فيما بين الكعكة والفستان يبدو أن هناك أحدهن غير متحمسة لزفافها |
Belki de düğünü için bir şey yapmalıyız. | Open Subtitles | تعرف، ربما يجب أن نحضر لها شيئاً لزفافها |
Hayır. Kendi düğününü yapabilir. | Open Subtitles | لا، يمكنها أن تذهب لزفافها الخاص بها |
Jenny düğününü planlıyor. | Open Subtitles | (جيني) تخطط لزفافها |
düğünü planlamam için beni tutmasını söyleyip durmuş. | Open Subtitles | . لقد كان يقنعها أن توظفني لأخطط لزفافها |
Zavallı kız düğünü için kilo vermeye uğraşıyordu. | Open Subtitles | أقصد، الفتاة المسكينة كانت تعمل جاهدة لتفقد الوزن لزفافها. |
İdareli olursak kardeşinin düğünü için para biriktirebiliriz. | Open Subtitles | إذا إقتصدنا, بإمكاننا أن نوفر المال لزفافها. |
Danielle in çeyizinden, düğünü için. | Open Subtitles | إنهما مهر (دانيال)، لزفافها |