Eğer Zoe olsaydı, aynı şeyi yapmayacağını bana söyle. | Open Subtitles | أنك تخبرني بأنك لن تفعل نفس الشيء لو كان لزوي |
Zoe'nin DNA'sı, SARAH'nın veritabanındakiyle uyuşmadığı içindi. | Open Subtitles | الحمض النووي لزوي لم يتطابق مع العينة التي في قاعدة بيانات سارة |
SARAH haklıydı. Zoe'nin DNA'sı değişmiş. | Open Subtitles | سارة كانت على صواب الحمض النووي لزوي قد تغير |
Thorne'un verdiği örnek sadece Zoe'ye yetecek kadardı. | Open Subtitles | لقد استعملنا كل عينة ثورن لأنتاج ما يكفي لزوي |
Az once yerel poliste Zoey icin arama emri cikardim. | Open Subtitles | لقد قمت لتوي بوضع مذكرة ضبط و أحضار لزوي - لدى الشرطة المحلية |
Orası asla evim olmadı ve uzun zaman önce diğer Zoe de Caprica'yı evi olarak görmemeye başlamıştı. | Open Subtitles | لم يكن يوما بيتي وتَوقّفَ أنْ يَكُونَ لزوي الأخرى منذ زمن طويل |
Zoe'nin o imgeyi yaratmak için kullandığı kodu aldım. - Neden? | Open Subtitles | لقد استولت على رموز المستخدمة لزوي لإنشاء تجسد لها |
Zoe'nin orijinal imge programını Tamara Adams adına var olan tüm verileri arayıp yüklemek için kullandım. | Open Subtitles | استخدمت برنامج التجسيد الشخصي لزوي للبحث وتنزيل أي بيانات عن تمارا ادامز |
Bryn, Zoe'ye birisinin bir atı uyutmasını engellediğinden bahsetmiş. | Open Subtitles | براين قالت لزوي انها كنت توقف شخص يريد ان يقتل حصانا |
Bryn, Zoe'nin hapisten çıkmadan önce kızını görmesini istiyormuş. | Open Subtitles | حسنا , براين أرادت لزوي ان ترى ابنتها حتى يقتربوا من بعض قبل ان تخرج |
Zoe ayrılmadan önce ona ne söylediğini ve o küçük e-mailinin kalbini nasıl kırdığını bilen tek kişi benim. | Open Subtitles | أنا الشخص الوحيد الذي يعرف ما قلته لزوي قبل مغادرتها انا الشخص الوحيد الذي يعرف ماذا فعل ذلك الايميل لقلبك |
Zoe Hart'a yeni muhteşem bir kız arkadaşın olduğunu söyledim. | Open Subtitles | لقد فزت بمسابقة الانفصال قلت لزوي هارت بان |
Seni davet etmememin tek sebebi Zoe Hart ve erkek arkadaşını çağırmış olmam. | Open Subtitles | ولكن السبب الوحيد بانني لك ادعكي انها لزوي هارت وصديقها |
Partinin Zoe ve Joel için olduğunu söylediğim kısmı duydun, değil mi? | Open Subtitles | انا قد سمعتي الجزئيع عندما قلت انا لزوي و جويل. |
Onu, Zoe George'u tedavi edene kadar oyalamalıyız. | Open Subtitles | نحن بحاجة فقط لاشغاله فتره طويلة بما فيه الكفاية لزوي لعلاج جورج |
Ve %13'te Joel'in Zoe Hart için doğru kişi olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | ويعتقد 13٪ ان جويل هو الرجل المناسب لزوي هارت. |
%35 Joel'in Zoe için doğru kişi olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | أوه، 35٪ يعتقدون جويل هو الرجل المناسب لزوي |
- "Bilen tarafta olun, Zoe'ye oy verin." | Open Subtitles | لقد ترأست حملتي الأنتخابية كن في المعرفة صوت لزوي |
O reklam Zoe'ye yeni hastalar kazandıracaktır. | Open Subtitles | أعلانات المقاعد سوف تحصل لزوي على مرضى جدد |
İkiniz de oradaydınız, sen Ellie'den Zoe'ya dönüştün ve o da Jordan'dan Mal'e, hem de birebir aynı anda. | Open Subtitles | كنت هناك حق، وأنت تحولت من ايلي لزوي وقالت انها تحولت من الأردن ل المال في نفس الوقت سخيف! |
Cunkü Zoey'nin siber zorbalık sayfasini 20 dakika once bilgisayarından guncelledin. | Open Subtitles | لأنكِ قمتِ بتحديث صفحة التنمر السيبراني - لزوي قبل 20 دقيقة من كومبيوتركِ |